Sadaka verdiğin zaman sakın başa kakma!

Karz-ı hasen; Allah rızâsı için, hiçbir dünyâ karşılığı beklemeksizin, ihtiyâç sahiplerine borç vermektir.

 

 

 

Hüseyn bin Hâlim el-Buhârî hazretleri hadîs, tasavvuf ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 338 (m. 949) senesinde Buhârâ’da doğdu. Orada birçok âlimden ilim tahsil etti ve hadîs-i şerîf rivâyet etti. Çok talebe yetiştirdi ve kadılık yaptı. 403 (m. 1012) senesinde vefât etti. 

 

Hüseyn bin Hâlim el-Buhârî’nin Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) hazretlerinden rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), “Kur’ân-ı kerîmi hatmeden kimsenin, hatimden sonra yaptığı duâ kabûl olur” buyurmuştur. Rivâyet ettiği diğer bir hadîs-i şerîfte ise Peygamber Efendimiz: “Ümmetimin âlimleri arasındaki ayrılık, rahmettir” buyurmuşlardır.

 

Bu mübarek zat, derslerinde buyurdu ki: “Ramazân-ı şerîf ayında, her gece gusül abdesti almak müstehabtır.” “Necis bir şeyden buhar çıksa ve insanın üstüne gelse, eğer elbisesi yaş ise elbisesini yıkaması lâzımdır. Kuru ise elbise necis (pis) olmaz. Yani yaş ayağı ile necis yerde veya halı üzerinde yürüse, yer kuru ise, ayakları necis olmaz. Yer yaş olup, ayakları kuru ise, ayakları ıslanırsa, necis olur.”

 

Karz-ı hasen; Allah rızâsı için, hiçbir dünyâ karşılığı beklemeksizin, ihtiyâç sahiplerine borç vermektir. Bekâra sûresi ikiyüzkırbeşinci “Allahü teâlâya, ihlâsla karz-ı hasen verecek kimdir? (Yani, başa kakmadan muhtaç kullara kim sadaka verecek?” meâlindeki âyet-i kerîmesinin tefsîrinde Salebi diyor ki: Karz-ı hasen, helâl maldan verilen sadakadır. Yani, helâl maldan infakla, Allahü teâlâya tâat eden kimdir? Bir kavil de şöyledir: Karz-ı hasen; sadaka verirken başa kakmamak ve eziyet etmemek, insanlar arasında söylememek, şunu verdim, şu kadar verdim, sen bana teşekkür bile etmedin dememektir. Çünkü bu ezadır. Allah için verilene, Allahü teâlâ karşılığını verecektir.

 

Bu âyet-i kerîme, Allahü teâlâ tarafından kullarına karz vermek husûsunda teşvik ve tergîbdir (isteklendirmedir). Ebû Ümâme Bâhili (radıyallahü anh), Resûlullahın (aleyhisselâm) şöyle buyurduğunu bildirir:

 

“Cennet kapısının üzerinde, karzın (borç vermenin) onsekiz, sadakanın on sevâbı vardır diye yazılı olduğunu gördüm. Cebrâil aleyhisselâma, borç vermenin sevâbının niçin daha çok olduğunu sordum. Cebrâil aleyhisselâm, borcu, muhtaç olmayan istemez, fakat sadaka çoğu zaman ehli olmayana verilir, dedi.”

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek