“Zikir, İslâmiyet’e uymaktır!”

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri zamânında bir ara kıtlık olmuştu Delhi’de…

 

İnsanların sıkıntı çekmesine bu büyük velî de üzülüyordu.

 

Zîra çok merhametliydi…

 

Bir gün mescidin avlusuna çıktı.

 

Kızgın güneş altında uzun müddet oturdu.

 

Sonra el kaldırıp;

 

“Yâ İlâhî!.. Bu âciz kul, yağmur yağıncaya kadar buradan gitmemeye karar verdim” dedi.

 

Yalvardı Rabbine.

 

Sonra kuvvetli bir yağmur başladı.

 

Nehirler gibi “su” boşaldı gökten.

 

Zîra Onlar; Allah’ın çok nazlı kullarıdır.

 

O zâtların hürmetine yağdırır yağmur, kar.

 

Onların hatırına kalplere feyiz akar.

 

Resûlullah’tan gelen feyiz ve nurlar, onların kalplerinden herkese vâsıl olur…

 

● ● ●

 

Bir gün de bâzı sevdikleri;

 

“Zikir nedir efendim?” diye sordular

 

Onlara cevâben;

 

“Zikir, İslâmiyet’e uymaktır” buyurdu.

 

Anlayamadılar.

 

Bunu fark edip;

 

“Yâni İslâmiyet’e tam uyan bir kimsenin her hareketi, zikirdir. Eğer böyle değilse, eline tesbîh alıp da binlerce defâ, ‘Allah, Allah, Allah’ dese de, aslâ zikretmiş sayılmaz” buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan