Sual: Abdestte yıkanacak yerlerinde yara olup bu yaraları sargı bezi ile kapatmış olan bir kimse, abdest alırken bu sargı bezlerini çıkarması mı gerekir?
Cevap: Kan aldırarak, sülük tutunarak, yara, çıban olarak, kemiği kırılarak veya incinerek sargı, pamuk, gaz bezi üzerine flaster, merhem koyan, orasını soğuk, sıcak su ile yıkamaya veya mesh etmeye kadir olamazsa veya zarar verirse, abdestte ve gusülde, bunların yarıdan fazlası üstüne bir kerre mesih eder. Sargıyı çözmek zarar verirse, altındaki sağlam yerler yıkanmaz. Sargı aralarında görünen sağlam deri kısımları mesh edilir. Sargıyı abdestli olarak sarmak lazım değildir. Meshten sonra, sargı değiştirilirse, üstüne başkası da sarılırsa, yenisine mesh lazım olmaz.
Sual: Evde bulunan, birikim için saklanan altın ve gümüşlerin de zekâtı olur mu?
Cevap: Altın ve gümüş eşya ve kâğıt paralar, her ne suretle ele geçerse geçsin, bunlar zekât malı olur ve zekât hesabına katılırlar.
Sual: Bir kimse, akşam yatağa girdiği zaman, yattığı yerde Kur’ân-ı kerimdeki sure ve âyetleri okuyabilir mi?
Cevap: Bu konuda Halebî-yi kebîrde deniyor ki:
“Yan yatarak ayakları birbirine bitiştirip, Kur’ân-ı kerimi, içinden ezbere okumak veya yürüyerek, iş görerek, kabir başında oturup okumak caizdir. Kitap okuyan, yazan, iş yapan yanında Kur’ân-ı kerim okumaya başlamak, onlar dinlemedikleri zaman günah olur. Camide veya başka yerde, birkaç kişinin, bir zamanda, yüksek sesle Kur’ân-ı kerim okumaları tahrimen mekruhtur. Birinin okuyup, başkalarının sessizce dinlemeleri lazımdır. İşi olanların dinlemesi farz olmaz. Kur’ân-ı kerimi dinlemek, farz-ı kifayedir ve okunmasından ve nafile ibadetlerden daha sevaptır.”
Sual: Bir kimse, namaz kılarken, herhangi bir sebep yokken, zorla öksürür gibi ses çıkarsa, namazı bozulur mu?
Cevap: Namaz kılan kimse, boğazından, özürsüz, öksürür gibi ses çıkarırsa namazı bozulur. Bu hâl, kendiliğinden olursa namazı bozulmaz. Okumayı kolaylaştırmak için boğazı temizlemenin namaza bir zararı olmaz.
Sual: Herhangi bir kimsenin, bir yere olan borcunu, o kimsenin haberi olmadan ödeyerek, o borçlu kimseyi kendine borçlu yapmak dinen uygun olur mu?
Cevap: Birinin borcunu ondan izinsiz ödeyerek, onu kendine borçlu yapmak caiz değildir.