Fıkıh, kelâm, hadîs âlimi, yüksek hâller sahibi velî. İsmi Ya’kûb, lakabı Sarı’dır. Karamanoğulları Beyliği bölgesinde yaşadığı için Karamanî nisbet edildi. O vakitler Karaman bölgesinin merkezi olan Konya’da doğdu.
Doğum târihi belli değildir. 833 (m. 1429) senesinde vefât etti. Kabri, Konya’nın Lârende mahallesindedir.
Ya’kûb Karamânî tahsiline Konya’da başladı. Sonra tahsilini tamamlamak için Arab memleketlerine ve İran’a gitti. Kelâm ilmini öğrendi. Yüksek derecelere kavuştu, ilim öğrenmede çok gayretli idi. Kelâm mes’elelerinden birini okusa, o mes’elenin bütün teferruatını ayrıntıları ile araştırıp öğrenirdi. Dönüşünde Kara Ya’kûb’la beraber, muhtemelen Bursa’da Molla Fenârî’den okudu. Buralarda tahsilini tamamladıktan sonra, Konya’ya döndü. Karaman’da müderrislik yaptı. Kitap yazmakla meşgûl oldu. Fıkıh, kelâm, hadîs ilimlerinde âlim idi. Alçak gönüllü, mütevâzî, şerefli, iftihar edilecek, övülecek bir ahlâka sahip yüksek bir âlim idi. Kendisine bir mes’ele soranlara, o mes’elenin bütün inceliklerini, ayrıntılarını en ince teferruatı ile anlatır, soranlarda hiçbir şüphe bırakmazdı. Sohbetinde bulunanlar, ilim ve feyzinden istifâde ederek ayrılırlardı.
Dinin emir ve yasaklarını bildirmekte çok gayretli idi. Bursa’da, zamanın büyük âlimi Molla Yegân ile yüksek ilimler üzerinde sohbet etti. Kendisi Molla Yegân’a ba’zı hâllerini anlattı. Molla Yegân ona ikram ve ihsânda bulunup, çok hürmet etti.
Kendisi anlatır: “Rü’yâmda, Resûlullahı ( aleyhisselâm ) gördüm. “Âlimlerin etleri zehirlidir, kim koklarsa hasta olur. Kim yerse ölür.” hadîs-i şerîfini sordum. Resûlullah ( aleyhisselâm ), bu hadîs-i şerîfin doğru olduğunu buyurdular.”
“Risâlei Menâsik-ül-hâc” isimli kıymetli bir eseri vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 83
2) Tâc-üt-tevârih cild-2, sh. 413
3) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 341
YA’KÛB KARAMÂNÎ (Sarı Ya’kûb)