Bağdad’da yetişen tefsîr, hadîs, fıkıh, ferâiz, kelâm ve kırâat âlimlerinden. İsmi, Yahyâ bin Rebî’ bin Süleymân bin Harrâz bin Süleymân el-Ömerî el-Vâsıtî el-Bağdadî olup, künyesi, Ebû Ali’dir. Lakabı Mecdüddîn olup, târih ve matematikte de âlim idi. Şafiî mezhebi âlimlerinden olan Yahyâ bin Rebî’, 528 (m. 1134) senesi Ramazan ayında Vâsıt şehrinde doğdu. 606 (m. 1210) senesi Zilhicce veya Zilka’de ayında Bağdad’da vefât etti. Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden olan İbn-i Fadlân’ın yanına defn olundu. Hazreti Ömer bin Hattâb’ın soyundandır. Doğduğu ve yetiştiği şehir olan Vâsıt’ta; babasından, dedesinden ve başka âlimlerden ilim öğrendi. Ayrıca Bağdad, Nişâbûr, Horasan, Hirat, Gazne ve başka yerlerde ilim tahsil etti. Ebü’n-Necîb-i Sühreverdî, Muhammed bin Yahyâ, Muhammed bin Sa’d bin Türkân, Ebü’l-Kerem Nasrullah bin Muhammed bin Muhalled el-Ezdî, Ebû Abdullah Muhammed bin Ali bin el-Megâzilî, Ebû Muhammed bin Ahmed bin Ubeydullâh bin el-Âmidî, Ebü’l-Ferec Abdülhâlık bin Yûsuf, Ebû Ali bin Burhân Ebü’l-Fadl Muhammed bin Nasır, Ebü’l-Berekât el-Ferârî gibi birçok âlimden ilim öğrendi. Tâhir eş-Şehâmî’den icâzet (diploma) aldı. Zamanının önde gelen âlimlerinden oldu. Kendisinden ise; İbn-i Halîl, İbn-üd-Dübeysî Ziya, Fahrüddîn İbn-ül-Buhârî ve başka zâtlar ilim öğrenip, rivâyetlerde bulundular.
Hayâtı ilim öğrenmek ve öğretmekle geçmiş olan Yahyâ bin Rebî’ hazretleri bu maksatla çok yerlere gitti. Oralarda bulunan âlimlerin sohbetlerinde bulundu. Hiçbir şey onu ilim ile meşgûl olmaktan alıkoyamamıştır. Bir ara kadı oldu ise de, daha sonra bu vazîfeyi bırakıp, Bağdad’da Nizâmiyye Medresesi’nde müderris oldu. Her tarafta sevilen, sayılan, aranılan emîn bir zât olduğu için, bir ara kendisine devlete âit işler de verildi. Zamanın sultânı tarafından çeşitli memleketlere elçi olarak gönderilirdi. Gittiği yerlerde yine ilimle meşgûl olur, hep âlimler ile görüşerek sohbetlerinden isifâde ederdi. Tam bir ilim âşığı idi. Bunun için kendilerinden ilim öğrendiği zâtların sayısı pekçoktur.
Ebû Şâme diyor ki: “Mecdüddîn Yahyâ bin Rebî’ ( radıyallahü anh ), dört mezhebin inceliklerine vâkıf, bilhassa tefsîr ilminde yüksek, âlim ve ârif, dinine çok bağlı, emîn, güvenilir ve sağlam bir zât idi.”
Zehebî diyor ki: “Şafiî mezhebi âlimlerinden idi. Fakat diğer mezheblerin bilgilerini de bilirdi. Tefsîr, hadîs ve diğer birçok ilimde âlim idi. Babasından ve dedesinden Kur’ân-ı kerîm ve diğer lüzumlu bilgileri öğrenmekle birlikte, on yaşında İbn-i Türkân’dan yüksek ilimleri tahsil etmeye başladı. Kadri kıymeti çok büyük ve herkes tarafından çok hürmet edilen çok yüksek bir âlim idi.”
Ayrıca Tiflîsî, İbn-üd-Dübeysî, İbn-Ün-Neccâr gibi âlimler de buna benzer medhedici sözler söylemişlerdir. Meselâ bunlardan İbn-ün-Neccâr diyor ki: “Yahyâ bin Rebî’ ( radıyallahü anh ), büyük bir İmâm, yüksek bir âlim idi. Gayet vakûr (ağırbaşlı) ve heybetli idi, izzet, şeref ve güzel ahlâk sahibi idi. Muhakkik ve müdekkik idi. Ya’nî karşılaştığı bir mes’eleyi dikkatle ve titizlikle iyice araştırıp, kat’î ve sağlam olarak öğrenirdi. İlmî münâzaralarda, sohbetlerinde ve insanları ikna etmekte çok güzel konuşur, tatlı ve hoş sözleri, dinliyenlere çok te’sîrli olurdu. Hadîs ilminde olduğu gibi, usûl ilminde, kelâmda, vefât eden kimsenin malının vârisleri arasında taksiminde ve matematik ilminde de yüksek bilgilere sâhib idi. 606 (m. 1210) senesi Zilka’de ayının 27. günü vefât etti. Ertesi günü Nizâmiyye Medresesi önünde cenâze namazı kılındı, İbn-i Fadlân’ın yanına defn olundu. Tefsîr-ül-Kur’ân, Muhtasar-ı Târih-i Bağdad, Zeyl-i İbn-üs-Sem’ânî ve başka kitapları vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-13, sh. 196
2) Tabakat-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-8, sh. 393
3) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) cild-2, sh. 548
4) El-A’lâm cild-8, sh. 144
5) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 23
6) El-Bidâye ven-nihâye cild-13, sh. 53
7) Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-2, sh. 364
8) Tabakât-ül-müfessirîn (Süyûtî) sh. 43
9) Zeyl-i Ravdateyn sh. 69
YAHYÂ BİN REBÎ’