Kırâat âlimi. İsmi, Ca’fer bin İbrâhim bin Ca’fer bin Süleymân bin Züheyr bin Harîz bin Ârif bin Padl bin Fâdıl el-Kureşî’dir. Künyesi Ebü’l-Feth olup, lakabı Zeynüddîn’dir. 810 (m. 1407) senesinde Senhûr’da (Kâhire’de) doğdu. 894 (m. 1489) senesi Zilka’de ayında Kâhire’de vefât etti. Hûs Sûfîye denilen yere defn edildi.
Senhûrî, kalbine gelen bir ilham sebebiyle, aile muhitinden ayrılıp, Ebû Abdullah Gamrî’nin mahallesine gitti. Burada İbn-i Celîde’nin terbiyesinde yetişti. Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Daha sonra da Kâhire’ye gitti. Ezher Medresesi’ne girdi. Yedi kırâati Ebû Abdülkâdir ile Şihâbüddîn İskenderî’den; Şâtıbiyye, Teysir, v.b. kırâatle alâkalı eserleri okudu. Ayrıca Nûreddîn İmâm’dan, Kehf suresindeki hizbe (beşinci sahifesine) kadarki kısmı, Tâcüddîn. Tûhî’den de Ahkâf sûresine kadar, Ahkâf sûresinden i’tibâren sonuna kadarki bölümü de birçok âlimden okudu. Böylece, Kur’ân-ı kerîmin bütün kırâatini başka başka hocalardan okumuş oldu. Bir hatimde, ondört kırâatin tamâmını okumayı da öğrendi. Sâtıbiyye’yi ve bunun iki şerhi olan Ca’beri ve Fâsî’yi çok okurdu.
Senhûrî, kırâat ilmini tahsil ettiği bütün hocalarından icâzet (diploma) aldı. Bununla beraber, kırâat ilminin yanında; hadîs, fıkıh ilimlerini ve bunların usûl bilgilerini de öğrendi. Aynı Zamanda güzel hat kabiliyeti vardı. Senhûrî, Ezher Medresesi’nde kırâat ilmine dâir dersler verdi. Ayrıca; Sarf, fıkıh, ferâiz, nahiv gibi ilimlerde ders verdi. Bu ilimlerde de mütehassıs idi. Birçok âlim onun derslerinde yetişti.
Ebü’l-Feth Senhûrî; temiz kalbli, fazilet sahibi, kâmil, zamanının bir tanesi olan bir zât idi. Kendisine tahsis edilen bir maaşla geçinirdi. Ömrünün sonlarına doğru bir gözü görmez oldu. Bir süre sonra da felç geldi. Bütün bunlara rağmen, ders vermekten ve kitap yazmaktan vazgeçmedi.
Kur’ân-ı kerîm tecvidine dâir “El-Câmi’ul-müfid” isimli esere yazdığı takrizde şöyle buyurmaktadır “Kur’ân-ı kerîmin okunmasına dâir, eşi bulunmaz değerde bu eserin muhtevâsını okudum ve anladım. Bunu; tam yeterli, bütün üstünlükleri ihtivâ edici, lüzumsuz bilgilerden uzak bir eser olarak buldum. Allahü teâlâ, bunda bulunan bilgileri toplayana, bütün hayırları ihsân buyursun ve Rabbine itaat ederi kişilere de bununla en yüksek dereceleri versin. Aynı şekilde; Bülkînî, İzzüddîn Abdüsselâm el-Bağdâdî, İbn-üd-Deyrî, Şemnî, Muhyiddîn Kâfıyecî İzzüddîn Hanbelî, İskenderî ve İbn-i Attâr’ın ilimlerini de ihsân eylesin.”
Senhûrî’nin yazmış olduğu eserlerden ba’zıları şunlardır: 1- El-Câmi’ul-Ezher-ül-müfid, 2- El-Câmi’ul-müfid fî sınâat-it-tecvîd.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 131
2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-3, sh. 67
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 254
SENHÛRÎ