“Sen duâ et, şifâsını biz veririz”

Horasan velîlerinden Ahmed Nâmıkî Câmî hazretleri bir gün evden çıktı, o anda kalbine; “Gitme, dertli bir mümin sana geliyor” diye ilham olundu.
Az sonra geldi misâfirler.
Anne, baba ve çocukları.
Adamcağız “Bizim bir derdimiz var da onu size arz edecektik” dedi.
“Hayırdır, nedir derdiniz?”
“Efendim, Allah bize bir erkek evlât verdi, ama doğuştan âmâdır.”
“Tabîbe gösterdiniz mi?”
“Gösterdik, ama çâre olmadı. Mecbûren size geldik. Bir duâ etseniz de açılsa gözleri evlâdımızın.”
Büyük zât;
“Buna gücüm yetmez. Zîra ölüleri diriltmek ve kör gözleri açmak, Îsâ Nebî‘ye âit bir mûcizedir” dedi.
Adam üzüldü!
O, bunu sezince;
“Bir bakayım” buyurdu.
Sevinerek verdiler kucağına.
Büyük velî, iki baş parmağını çocuğun gözlerine sürüp “Allah’ın izniyle açılın!” buyurdu.
O an açıldı gözleri.
Babası çok sevinip;
“Bağışlayın efendim, önce ‘Bu işe gücüm yetmez’ dediniz. Sonra duâ ettiniz. Hikmeti neydi?” diye sordu.
Büyük velî ona;
“Evet, önce öyle dedim. Ama Hak teâlâ kalbime (Ey Ahmed! Ölüleri Îsâ mı diriltmişti? Körleri, dilsizleri, O mu iyi etmişti? Bütün bunları biz yapmış, Onu da sebep kılmıştık. Bu çocuğun şifâsı için de seni sebep kıldık. Sen duâ et, şifâsını biz veririz) diye ilham eyledi. Onun için duâ ettim” buyurdu…





Abdüllatif Uyan

Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan