Saat tamircisi gencin duası…

Basra’da yetişen velîlerden Ebû Saîd bin el-Arabî hazretleri, Mekke’de ikâmet ederdi. 952 senesinde orada vefât etti.

 

Onun zamânında, “saat tâmirciliği” yapan bir genç, “mürşit” arıyordu yana yana. Seherleri; “Yâ Rabbî! Beni sevdiğin bir kuluna kavuştur” diye duâ ederdi.

 

Olacak bu ya…

 

O günlerde, dergâhın saati bozuldu âniden.

 

Ebû Saîd hazretleri, o genci tanıyordu. Talebeden biriyle çağırttı onu dergâha.

 

Delikanlının duâsı kabul olmuş, aradığı zâtın dergâhına gelmişti. Ama bu zâtın, “aradığı mürşit” olduğunu nereden bilsin?

 

Saati tâmir edip duvara astı ve;

 

“Tamam, saat çalışıyor” dedi.

 

Ancak bu zât bir “nazar” etti saate.

 

Çalışmakta olan saat durdu yine.

 

Delikanlı şaşırdı!

 

Tekrar indirdi saati.

 

Tâmir edip astı yerine.

 

Fakat bu büyük velînin bir “nazarıyla” saat durdu yine. Üçüncü defâ yine çalıştırıp astı. Ancak yine öyle olunca, kavradı meseleyi.

 

Kendi kendine;

 

“Tamam, ben aradığımı buldum. Benim bozuk kalbimi tâmir edecek usta, bu gâliba” dedi.

 

Böyle düşündü…

 

Bu zât ona dönüp;

 

“Evet evlâdım, aradığını buldun, mübârek olsun” buyurdu.

 

Genç, zekî ve kabiliyetliydi.

 

Sarıldı ellerine.

 

“Efendim, ben sizi değil, siz beni buldunuz” dedi.

 

 

 

Abdüllatif Uyan’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan