Resûlullah’ı zehirlemeye kalkışan Yahûdi kadın!..

Yahudilerin ihânetleri -9-

Yahudilerin merkezi olan Hayber kalesinin fethinde gösterdiği kahramanlıktan dolayı Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hazret-i Ali’nin gözlerinden öptükten sonra; “Gösterdiğin kahramanlıktan dolayı, Allahü teâlâ ve Resûlü senden razı oldu” buyurdular. Bu mübarek kelâmı işiten hazret-i Ali “radıyallahü anh”, sevincinden ağladı. Peygamber efendimiz “Niçin ağlıyorsun?” buyurduğunda; “Canım sana feda olsun yâ Resûlallah! Sevincimden ağlıyorum. Zîra Allahü teâlâ ve Resûlü benden razı oldu” dedi…

Bu sırada Devs kabilesinden dört yüz Müslüman, Peygamber efendimize yardıma geldi. Bundan sonra, diğer kaleleri fethetmek için çarpışmalara şiddetli bir şekilde devam edildi. Hayber’in geri kalan yedi kalesi teker teker düşürülünce, çaresiz kalan Yahûdiler, heyet göndererek sulh isteğinde bulundular. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bu teklifi kabul ederek şu maddeler üzerinde anlaştılar:

1-Bu gazada Müslümanlarla çarpışan Yahûdilerin kanları dökülmeyecek.

2-Hayber’i terk eden Yahûdiler, yanlarında sâdece çocuklarını ve bir deve yükü lüzumlu ev eşyalarını götürebilecekler.

3-Geri kalan taşınan ve taşınamayan malların hepsi, zırh, kılıç, kalkan, yay, ok gibi bütün silâhlar, üzerlerindeki elbiseden başka giyeceklerin tamamı; hayvanlardan da ellerinde ne varsa hepsi Müslümanlara kalacaktır.

4-Müslümanlara bırakılması gereken herhangi bir şey, hiçbir suretle gizlenmeyecek. Gizleyenler, Allahü teâlâ ve Resûlünün emânından ve himayesinden dışarıda bırakılacaktır.

Hayber fethedildikten sonra, Yahûdiler, Peygamber efendimize; “Yâ Muhammed! Biz Hayber’den çekip gideceğiz. Fakat, biz zirâattan, tarla, bağ, bahçe bakımından iyi anlarız, istersen, bu verimli arazileri bize kiraya ver. Biz çalışalım ve alınan mahsulün yarısını size verelim!” teklifinde bulundular. Sevgili Peygamberimizin ve sahâbîlerin, tarla işleri ile uğraşacak zamanları yoktu. Onlar dîn-i İslâm’ı yaymak için uğraşıyordu. Bu teklife Peygamber efendimiz memnun oldular ve; “Sizi istediğimiz zaman çıkarmak şartı ile!” buyurdular. Yahûdîler bunu kabul ettiler ve Hayber arazilerini işletmeye başladılar.

Hayber gazâsında, Yahûdi kadınlarından biri, Peygamber efendimize ve Eshâb-ı kirâma yedirmek için, bir koyun keserek kebap yaptı. Koyunun etine zehir kattı. Et ikrâm edilince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) mübârek ağzına bir lokma alır almaz but dile gelip, “Yâ Resûlallah, bana zehir kattılar!” diye, seslendi. Resûlullah efendimiz mübârek ağızlarına alıp çiğnediği lokmayı çıkarıp attı. Eshâb-ı kirâmdan Beşir bin Berâ “radıyallahü anh” o etten bir parça yemişti. O zehirlenerek şehîd oldu…





2023-12-27 02:20:06

Kategori içindeki yazılar: Hasan Yavaş