Özrü olmadan ruhsatla amel etmek

Özrü olmadan ruhsatla amel etmek

Sual: Bir Müslüman, hiçbir özrü yokken, kitaplarda ruhsat diye bilidirilen kolay hükümleri toplayıp bunlarla amel edebilir mi?

Cevap: Bütün mezheblerde, yapılması kolay işler yani ruhsat bulunduğu gibi, yapılması güç yani azimet olan işler de vardır. Azimet olan işi yapabilecek kimsenin, kolay işi yapmaya kalkışması, din ile oynamak olur. Azimeti yapmaktan aciz olan, özürlü olan kimsenin ruhsat olanı yapması caiz olur. Böyle kimsenin ruhsat olanı yapması, azimet yapmış gibi çok sevap olur. Aciz olmayanın, kendi mezhebindeki ruhsatları yapmaması, azimetleri yapması vacibdir. Hatta, kendi mezhebinde yalnız ruhsatı bulunan işin, başka mezhebde azimeti varsa, o azimeti yapması vacib olur. Mezheb imamlarından birinin sözünü beğenmemekten veya kendi düşüncesini onun sözünden daha üstün sanmaktan, çok sakınmalıdır. Çünkü, başkalarının ilimleri, anlayışları, müctehidlerin, ilimleri ve anlayışları yanında, hiç gibi kalır. Özrü olmayan kimseye kendi mezhebinde ruhsat ile amel caiz olmayınca, başka mezheblerdeki kolaylıkları araştırmanın, yani mezhebleri telfik etmenin hiç caiz olmadığı anlaşılmaktadır.

Sual: Ölen bir kimse kabre getirildiğinde mezarın içine kaç kişi iner ve ne şekilde konur?

Cevap: Kabre tek veya çift sayıda kimse girip, kıbleye dönüp, kabrin kıble tarafına ve kabre paralel olarak bırakılmış olan meyyiti alıp, kabir içine veya lahd içine, yüzü kıbleye karşı korlar. Koyarken, “Bismillâh ve billah ve alâ millet-i Resûlillah” derler. Ezan okumazlar. Meyyitin yüzü, lahdin içine doğru olup, arkasına toprak ve kerpiç konur. Sonra mezarın içi toprakla doldurulur. Ters konmuş meyyiti kıbleye çevirmek için mezar açmak caiz değildir. Çünkü, mezarı açmak haramdır. Kabirde unutulan bir malı almak için açılabilir. Kabirde kefenin uçları çözülür.

Sual: Peygamber efendimizin eshabının sayısı ve yaşları belli mi idi?

Cevap: Resûlullah efendimizin birkaç yakın akrabasından başka Eshab-ı kiramın hepsi yaşça Resûlullah efendimizden küçük idiler. Resûlullah efendimizin Eshabının adedi, iyi bilinmiyor ise de, Mekke’ye on bin kişi ile ve Tebük gazasına yetmiş bin kişi ile ve Veda Haccı’na doksan bin kişi ile gitmişti. Vefatları zamanında, yüzyirmidört binden ziyade Sahabe hayatta idi.


Osman Ünlü

Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü