Ölüm meleği gelmeden!..

Seyyid Emîr Külâl hazretlerine, bir gün gencin biri;

 

“Efendim, Azrâil aleyhisselâm geldikten sonra tövbe etsem kabul olur mu?” diye suâl etti bu zâta.

 

Büyük velî sordu ona:

 

“Senin mesleğin ne evlâdım?”

 

“Terzilik efendim.”

 

“Terzilikte en kolay şey nedir?”

 

“Kumaşı kesmektir.”

 

“Kaç senedir kumaş kesiyorsun?”

 

“Yirmi senedir.”

 

“Peki, Azrâil aleyhisselâm rûhunu almaya geldiği zaman da kumaş kesebilir misin?”

 

Genç düşündü.

 

“Hayır, bu hiç mümkün değil efendim” deyince, büyük velî;

 

“Peki, yirmi senedir yaptığın bir şeyi o anda yapamazsan, hiç yapmadığın şeyi nasıl yaparsın?” buyurdu.

 

● ● ●

 

Bu zât bir gün bâzı sevdikleriyle sohbet ediyordu.

 

Bir ara onlara;

 

“Allahü teâlâ lütfetti, bizi insan ve Müslüman yarattı. Üstelik Ehl-i sünnet îtikadını nasip etti. Bu, büyük bir şans. Bir başkası bu şansa sâhip değilse ona hiç kızılır mı? Ona acınır, zîra bilmiyor ki” buyurdu.

 

Dinleyenler;

 

“Peki ne yapalım efendim?” diye sordular.

 

Cevâbında;

 

“Bilmeyenlere anlatalım, kitap verelim. Bir kişiyi kurtarmak, bütün bu dünyâyı kurtarmak gibi kıymetli ve sevaptır” buyurdu.




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan