Kabr-i şerîfi Bağdat’ta olan Bişr-i Hafî hazretleri, çok soğuk bir günde, üzerine ince bir şey giyip dışarı çıktı.
Soğuktan titriyordu!
Biri onu görünce;
“Efendim, bu soğuk havada neden böyle ince giydiniz?” diye sordu.
Merak etmişti.
Bu büyük zât;
“Fakîrleri hâtırladım. Onların hâlleriyle hâllenmek istedim” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“O garipler üşürken, kalın şeyler giymek içime sinmedi.”
● ● ●
Bir gün de kabristandan geçerken kalp gözüyle bakıp, mevtâların toplanmış, bir şeyleri paylaştıklarını gördü.
Durdu ve;
“Yâ İlâhî!.. Onların neyi paylaştıklarını bilmek istiyorum” dedi.
O an bir “ses” duydu…
Gâipten geliyordu…
“Merak ettiğin şeyi, kendilerine sor!” diyordu.
Bu emirle sordu bir mevtâya:
“Böyle neyi paylaşıyorsunuz?”
O da cevâben;
“Üç gün önce sâlih bir zât, bir Fâtiha okuyup bizlere bağışladı. Onun sevâbını paylaşıyoruz. Üç gün oldu, bitiremedik” dedi.
● ● ●
Bir gün de bâzı gençler;
“Efendim, insana en önce lâzım olan şey nedir?” diye sordular.
Cevâbında;
“Îmânını, îtikadını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine göre düzeltmektir” buyurdu.