Bağdat’ta yaşayan ve kabr-i şerîfi Bağdat’ta olan Bişr-i Hafî hazretlerine; “Bu dereceye ne ile yükseldiniz?” diye sordular.
“Bir şeyle” dedi.
Ve şöyle anlattı:
Sarhoştum. Çamurlar içinde bir “kâğıt” görüp aldım.
Üzerinde “Allah” yazılıydı.
Yıkayıp temizledim.
Güzel koku sürüp yükseğe astım.
Sordular ki:
“Bu kadar mı efendim?”
“Evet, ben Rabbimin ismini yücelttim. Rabbim de beni yüceltti.”
● ● ●
Bişr-i Hafî hazretleri, yalın ayak gezerdi. Bunun için Bağdat sokakları temiz olur, hayvanlar da kirletmezdi.
Ama bir gün geldi.
Bir hayvan yere pisledi.
Sâhibi bunu görünce,
Derinden bir “âh” etti.
Sordular ki:
“Neden âh edersin?”
“Bişr-i Hafî vefât etti.”
“Bunu da nereden çıkardın?”
“Hayvanım ilk defa yere pisledi de ondan” dedi.
Az sonra duyuldu acı haber.
● ● ●
Evet, Bişr-i Hafî vefât etmişti.
Tâziyesine gidenler sordular:
“Bişr nasıl vefât etti?”
“Dünyâya geldiği gibi.”
“Nasıl?”
“Dünyâlık olarak tek bir gömleği vardı. Onu da bir fakîre verip gömleksiz rûhunu teslim etti. Yâni dünyâya gömleksiz gelmişti, gömleksiz de gitti” dediler.