Müzik, ruhun gıdası mıdır?

Müzik, düzenlenmiş ses ve harekettir. Seslerin melodi, armoni ve polifoni gibi şekillerde düzenlenmesidir. 

 

 

 

Sual: Zamanımzda çok kimse, müziğe, ruhun gıdası diyor. Gerçekten müzik ruhun gıdası mıdır?

 

Cevap: Güzel sanatların bir kolu denilen müzik, hisleri ve düşünceleri seslerle ve hareketlerle anlatmak sanatıdır. Müzik, düzenlenmiş ses ve harekettir. Seslerin melodi, armoni ve polifoni gibi şekillerde düzenlenmesidir. Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeusun kızları sayılan Mousa, Müz denilen dokuz heykelin adından hasıl olmaktadır.

 

Müziğin bütün dinlerde büyük günah olduğu, Dürr-ül-müntekâda yazılıdır. İncilin yasak ettiği müziği, sonradan papazların Hıristiyan dinine soktukları Zerkânînin Mevâhib-i ledünniyye şerhinde yazılıdır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi rûhânî tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Zamanımızda bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet hâlini almıştır. Müzik ile nefisler keyiflenmekte, şehvânî arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilâhî ibadetler unutulmaktadır. Hadîkada deniyor ki:

 

“Tâtârhâniyye fetvâ kitâbında; başkalarını hicveden, fuhuş, içki anlatan ve şehveti harekete getiren şiirleri teganni ile, yani ses dalgaları ile okumak, her dinde haramdır. Harama sebep olan şeyler de haram olur demektedir.”

 

Vaaz, hikmet, nasihat, güzel ahlak bildiren şiir ve ilâhileri teganni ile okumak caizdir. Devamlı, böyle vakit geçirmek mekruh olur. Tarikatçıların, toplantılarında ilâhi, zikir, tesbih okuyarak, nefislerin şehvetlerini tahrik etmeleri, daha büyük haramdır. Böyle olduğu kati olarak bilinen toplantılara gitmemelidir.

 

Kur’ân-ı kerimi, zikri, duayı, ezanı, teganni ile okumak, söz birliği ile haramdır. Teganni; harfleri, kelimeleri değiştirmekte, manayı bozmaktadır. Bunları bile bile değiştirmek haram olur. Bunun için, tecvid öğrenmek lazımdır. Kur’ân-ı kerimi, zikri ve ilahileri, manayı bozmayacak güzel ses ile okumak, müstehabtır. Bu da, tecvide göre okumakla olur. Bunun kalbe, ruha tesiri çok olur. Güzel ses ile okumak demek, nağme yapmak değil, Allah korkusu ile okumaktır. Bütün Peygamberler ve evliya, böyle güzel sesle okurlardı.


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü