“Mümine soğuk durmak, felâkettir!”

Mekke’de yaşayan Ebû Bekr-i Kettânî hazretleri, bir gün şunu anlattı sevdiklerine:
Gençlik senelerimdi.
Komşumuz bir Müslüman vardı, ama ona kalbimde “soğukluk” duyardım.
Yâni onu sevmezdim.
Sebebini de bilmezdim.
“Mümine soğuk durmak, felâkettir” diye biliyordum. Ne kadar uğraştıysam da kurtulamadım bu düşünceden.
“Hediye muhabbeti arttırır” diye de işitmiştim.
Kıymetli hediyeler aldım.
Götürdüm takdîm ettim.
Yine o “soğukluk” gitmedi. Bu defâ onu evime dâvet ettim. Çeşitli ve leziz yemekler ikrâm ettim.
Yine gitmedi soğukluk.
Kendi kendime;
“Ey nefsim, o mümine niçin soğuk duruyorsun? Bu hâl, kibirdendir, vazgeçmezsen mahvolursun!” dedim.
Hiç fayda etmedi.
Bu defâ; “Ey nefsim! Yoksa sen kendini ondan üstün mü görüyorsun? Çabuk tövbe et ki, Cenâb-ı Hak bu hâlinden râzı değil” dedim.
Yine değişmedi kalbim.
O müminin evine gittim.
Yine yemeğe dâvet ettim.
O “soğukluk” gitmedi kalbimden…
Bir akşam yattım.
Seher vakti kalktım.
İki rekât namaz kılıp “Yâ Rabbî! Kalbimde bu mümine karşı muhabbet ihsân eyle” diye yalvardım.
Çok ağladım!
Çok gözyaşı döktüm! Çok şükür, duâm kabul oldu. O soğukluk gitti, ferahladım.





Abdüllatif Uyan

Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan