Osmanlı âlimlerinden. Yetmişüçüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Mehmed Sâlih’dir. Kırımlı Abdullah Efendi-zâde Yahyâ Efendi’nin oğludur. Evliyânın büyüklerinden Hüsâmeddîn Uşşâkî Efendi soyundandır. Doğum yeri ve târihi kesin olarak bilinmemektedir. 1175 (m. 1761) senesinde İstanbul’da vefât etti. Râziye Kadın Dâmâdı Kadıasker Mehmed Efendi Medresesi civarındaki kabristana defnedildi.
Küçük yaşından i’tibâren ilim tahsiline yöneldi. İlk eğitim ve öğrenimini Kırım Yenişehiri’nde gördükten sonra İstanbul’a geldi. Elliyedinci şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi’nin hizmetinde bulunup, ondan aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Bu arada Uşşâkiyye yolu büyüklerinin sohbetlerinde bulunup, ma’nevî feyz aldı. Daha sonra Yenişehirli Abdullah Efendi’nin kızıyla evlendi. Sultan İkinci Mustafa Hân’ın baş imamlığını yaptı.
İlimde yüksek dereceye ulaştıktan sonra, Haremeyn müfettişliğine ta’yin edildi. Daha sonra sırasıyla; Haleb, Şam ve Medine-i münevvere kadılığı vazîfelerinde bulundu. 3159 (m. 1746) senesinde İstanbul kadılığına getirildi. 1163 (m. 1749) senesinde Anadolu kadı-askerliğine yükseltildi. Aynı sene içinde tekrar İstanbul kadılığına getirildi. 1167 (m. 1753) senesinde ikinci defa Anadolu kadıaskerliğine getirildiyse de, 1170 (m. 1757.) senesinde tekrar İstanbul kadılığına getirildi. 1171 (m. 1758) senesinde Dâmâd-zâde Feyzullah Efendi’nin vazîfeden ayrılmasıyla şeyhülislâmlık makamına getirildi, 1 yıl 5 ay 5 gün bu vazîfede kaldıktan sonra, Sultan Üçüncü Mustafa Hân tarafından vazîfeden alındı. Kanlıca’daki evine çekilip, ibâdet, tâat ve ilmî eserleri mütâlâa ile meşgûl iken vefât etti.
Mehmed Sâlih Efendi, âlim ve faziletli bir zât idi. Tatlı dilli, güler yüzlü, hoş sohbet ve hâlim-selîm idi. Allahü teâlâdan çok korkardı. Temiz i’tikâdlı ve haya sahibi idi. Çok nükteli ve akıcı konuşurdu. Kaynaklarda eseriyle ilgili bilgiye rastlanmamıştır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 100
2) İlmiye salnamesi sh. 531
MEHMED SÂLİH EFENDİ