Büyük velî Zünnûn-i Mısrî hazretleri zamânında Mısır’da zengin bir adam, kendisine çok güzel bir kâşâne yaptırmıştı.
Ne güzel oldu diye, bu evin etrâfında geziyordu ki, Zünnûn-i Mısrî hazretleri gördü onu.
Yanına geldi.
Ve “Ey kişi! Bir dünyâ evine bunca emek değer mi? Üç gün sonra göçersin bu evden. Sen, kendine cennette ev yap ki, o ev çıkmaz elinden” buyurdu.
Ve ekledi:
“Malın çoksa fakîrlere dağıt, hayırlı yerlere sarf et. Zekâtını da ver. Böyle yaparsan âhirette karşılığını görürsün.”
Adam duygulandı.
Bu söz, kalbine tesir etti.
Ve bu büyük velîye;
“Dediğinizi yaparsam cennette bana ev verirler mi?” dedi.
Zünnûn-i Mısrî;
“Elbette, hem de önünden sular akan köşk verirler” buyurdu.
O anda bir şey oldu.
Dünyâ sevgisi çıktı kalbinden.
Ne malı varsa fakîrlere dağıttı. Ve Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin talebesi oldu artık.
Hâlisen tövbe edip ibâdete başladı.
Kısa bir müddet sonra da vefât etti…
Defnettiler kabrine.
O gece, yakınları, onu rüyâda görüp;
“Hâlin nasıldır?” diye sordular. Adam cevâbında;
“Zünnûn-i Mısrî hazretleri bana ne dediyse hepsi olduğu gibi çıktı, beni cennete ilettiler. Önünden sular akan köşkler ihsân ettiler” dedi.