Kime ‘başarılı’ denir?

Behlül Dânâ hazretleri meczub bir Hak âşığıdır. Bir gün bâzı kişilere;

 

“Birinin çok nâdide inci mücevherleri olsa, bunları koyacak bir yer bulamaz. Üstelik hırsız çalmasın diye de türlü çâreler arar, hattâ bu yüzden uykusu kaçar, değil mi?” diye sordu.

 

Dinleyenler;

 

“Evet” dediler.

 

Behlül, onlara; “İşte îmânımız da böyle çok kıymetlidir, onu korumak için tir tir titremeliyiz!” buyurdu.

 

● ● ●

 

Bir gün de insanlara;

 

“Bu dünyânın çirkinliğini anlamadıkça, ona düşkün olmaktan kurtulamazsınız. Ona düşkün olunca da âhirette felâketten kurtulmak mümkün olmaz” dedi.

 

● ● ●

 

Bir gün de bâzı gençler;

 

“Ey Behlül, bize, namaz kılmak çok zor geliyor. Sebebi nedir acabâ?” diye sordular.

 

Cevâbında;

 

“Sebep, nefsiniz. Çünkü nefsiniz, İslâmiyete inanmıyor. Bunun için İslâmiyetin emri olan namaz kılmak ona acı geliyor ve kılmak istemiyor” dedi.

 

● ● ●

 

Bir gün de ona; “Ey Behlül, başarılı çalışma nasıl olur?” diye sordular.

 

Cevâbında;

 

“Başarılı çalışma, âhirette işe yarayan çalışmadır. Âhirette işe yaramıyorsa, hiç kıymeti yoktur. Çünkü o, âhirette Cehenneme girmekten kurtulamaz. Kendisini ‘ateşten’ kurtaramayan bir kimseye hiç ‘başarılı insan’ denir mi?” dedi.




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan