İtikadı bozuk olana mezhebsiz denir!

Küfre sebep olan bir şey söylemedikçe ve yapmadıkça Ehl-i kıbleye, yani namaz kılana kâfir denmez.

 

 

 

Sual: Âyet ve hadisleri kendi anladığına göre yorumlayan bir kimsenin imanı tehlikeye girer mi?

 

Cevap: Ehl-i sünnet itikadına uymayan bir inanış sahibine mezhebsiz denir. Mezhebsiz, eğer Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan bir şeye inanmamış veya şüphe etmiş ise, küfür olur. Açık olarak bildirilmemiş şüpheli olan delilleri tevil ederek yanlış mana vermiş ise, bidat olur. Dünyanın yaratıldığına inanmamak, böyle gelmiş, böyle gider demek, küfürdür. Cennette, müminlerin Allahü teâlâyı göreceğine inanmamak bidattir. Âyet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri yanlış anladığı için inanmamak bidat olur. “Böyle şey olmaz. Aklım kabul etmez” diyerek tahkir ederse, yine kâfir olur. Bidat hakkındaki hadis-i şerifler, Hadîka, Berîka ve Eşi’at-ül-leme’ât’da mevcuttur.

 

Küfre sebep olan bir şey söylemedikçe ve yapmadıkça Ehl-i kıbleye, yani namaz kılana kâfir denmez. Fakat, Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilen ve Müslümanların asırlar boyunca inandığı bir şeye uymayan söz ve işte bulunan bir kimse, bütün ömrünce namaz kılsa, her ibadeti yapsa da, buna kâfir denir! Mesela bir kimse, Allahü teâlâ zerreleri, yaprak sayısını, gizlileri bilmez dese, kâfir olur. Hazret-i Ebu Bekir ile hazret-i Ömer’den  başka sahabiyi, dinî bir sebeple kötüleyen, bidat sahibi olur. Bir harama mubah, helal diyen kimse, bunu, bir âyete veya hadis-i şerife dayanarak söylüyorsa, kâfir olmaz. Âyet ve hadise dayanmadan, kendi görüşü, keyfi için söylüyorsa, kâfir olur. Hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’in hilafete seçilmeleri haklı değildi demek, bidattir. Hilafete hakları yok idi demek ise küfürdür.

 

Sual: Namazda okunan âyetleri, sureleri, şarkı kalıplarına uyarak okuyan kimsenin arkasında kılınan namaz sahih olur mu?

 

Cevap: Elhan ederek yani namazda okuduklarını musiki perdelerine uyarak, teganni eden ve namazı vaktinden evvel kıldıran imam arkasında kılınan namazı iade etmenin lazım olduğu, Halebî-i kebîr sonunda yazılıdır.

 

Sual: Kimlerin eli öpülür, Kur’ân-ı kerimi ve ekmeği öpmenin mahzuru olur mu?

 

Cevap: Âlimin, ana ve babanın eli öpülür. Başkasının eli öpülmez. Herhangi bir arkadaş ile karşılaşınca elini öpmek haramdır. Kur’ân-ı kerimi, ekmeği öpmek de caizdir.


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü