İnsan, yaptıklarında serbest midir?

İnsanlar, mahluk olduğu gibi, insanın bütün işleri, hareketleri de, Allahü teâlânın mahlukudur, yaratmasıdır.

 

 

 

 

 

Sual: İnsanlar, dünyayada yaptıklarını, kendi tercihleri ile mi, yoksa kendilerine zorla mı yaptırılmaktadır?

 

Cevap: Allahü teâlâ, insanlara irade denilen kuvveti vermeyi ve insanların, istediklerini yapmakta, istemediklerini yapmamakta serbest olmalarını ezelde irade etmiştir. Hiçbir şeyi zorla yaptırmamaktadır.

 

İnsanlar, mahluk olduğu yani yaratıldığı gibi, insanın bütün işleri, hareketleri de, Allahü teâlânın mahlukudur, yaratmasıdır. Çünkü Ondan başka, kimse bir şey yapamaz, yaratamaz. Kendi mahluk, yaratılmış olan, başkasını nasıl yaratabilir? Yaratılmak damgası, kudretin az olduğuna alamettir ve ilmin noksan olduğuna işarettir. Bilgisi, kuvveti az olan, yaratamaz, icat edemez. İnsanın işinde, kendine düşen pay, kendi kesbi, yani o iş, kendi kudreti ve iradesi ile olmuştur. O işi, yaratan, yapan, Allahü teâlâdır. Kesb eden, kuldur.

 

Görülüyor ki, insanların ihtiyari, tercihli işleri, isteyerek yaptıkları şeyler, insanın kesbi ile Allahü teâlânın yaratmasından meydana gelmektedir.

 

İnsanın yaptığı işte, kendi kesbi, ihtiyarı yani beğenmesi olmasa, o iş, titreme şeklini alır. Midenin, kalbin hareketi gibi olur. Hâlbuki, ihtiyari hareketlerin, bunlar gibi olmadığı meydandadır. Her ikisini de, Allahü teâlâ yarattığı hâlde, ihtiyari hareketle, titreme hareketi arasında görülen bu fark, kesbden ileri gelmektedir.

 

Allahü teâlâ, kullarına merhamet ederek, onların işlerinin yaratılmasını, onların kasıtlarına, arzularına tabi kılmıştır. Kul isteyince, kulun işini yaratmaktadır. Bunun için de, kul mesul olur. İşin sevabı ve cezası, kula olur. Allahü teâlânın kullarına verdiği kasıt ve ihtiyar, işi yapıp yapmamakta müsavi, eşittir.

 

Her işi yapmanın ve yapmamanın iyi veya fena olduğunu, Peygamberleri ile kullarına açıkça bildirmiştir. Kul, her işinde, yapıp yapmamakta serbest olup, ikisinden birini elbette seçecek, iş, iyi veya fena olacak, günah veya sevap kazanacaktır.

 

Allahü teâlâ kullarına, emirlerini ve yasaklarını yerine getirecek kadar kudret yani enerji ve ihtiyar yani beğenmek, seçmek vermiştir. Daha çok vermesine, lüzum yoktur. Lüzumu kadar vermiştir. Buna inanmayan, kolay şeyleri anlayamayan kimsedir. Kalbi hasta olduğundan, İslamiyete uymamak için bahane aramaktadır!

 

 

 

Osman Ünlü’nün önceki yazıları…


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü