İnkâr edenlerin cezası ahirettedir!

Kâfirlerden yalnız bir şey istenilmiştir. Bu bir emir; iman etmeleri, Müslüman olmalarıdır…
 
Sual: İman etmeyenler, istedikleri günahı rahatlıkla işledikleri hâlde, bunlara niçin ceza verilmiyor?
Cevap: Günah, Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, yasak ettiklerinden sakınmamaktır. Emir ve yasaklar, Müslümanlaradır, imanı olanlaradır. İmanı olmayanları, kâfirleri, iman edip ibadet ettirmekle şereflendirmedi. Onlar, hayvanlar gibi, her istediklerini yapar, günah olmaz. Bunlar, ibadet yapmadıkları için, günah işledikleri için, dünyada azap çekmezler. Her türlü nimete kavuşurlar. İstediklerini, çalıştıklarını elde ederler. Yalnız, zalim olanları, mahluklara eziyet verenleri, dünyada cezalarını çeker. Kâfirlere, yalnız bir emir verilmiş, onlardan yalnız bir şey istenilmiştir. Bu bir emir, iman etmeleri, Müslüman olmalarıdır. Kâfirler, bu emri dinlemedikleri için, biricik suç işlemiş oluyorlar. Fakat bu suç, en büyük suçtur. Bu suçun cezası, pek büyük, çok acı ve sonsuzdur. Dünyada böyle ceza olamaz. Bu sonsuz ceza, bunlara, ahirette, Cehennemde verilecektir.
Sual: Kur’ân-ı kerimi, şarkı kalıplarına uydurarak okuyunca mana bozulur mu ve böyle okumak uygun olur mu?
Cevap: Kur’ân-ı kerimi, mevlidi ve ezanı musiki ile, teganni ederek okumak, manayı bozuyor ve zararlı oluyor. Meselâ, Allahü ekber, Allahü teâlâ büyüktür, demektir. Sesi uzatarak, mesela Aaaallahü ekber, şeklinde okunursa, Allah, acaba büyük müdür? demek olur ki, böyle söyleyenlerin kâfir olacağı meydandadır.
Sual: Bazı ibadetleri, insanların hoşuna gitsin diyerek onların hoşlandığı şekilde okumak veya yapmak uygun olur mu?
Cevap: İbadetleri, hoşa gidecek şekilde değiştirmek olamaz. İnsanların beğendiği ibadeti, Allahü teâlâ da beğenir zannetmek, pek yanlıştır. Böyle olsaydı, Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) gönderilmesine lüzum olmazdı. Herkes, hoşuna gittiği gibi ibadet eder, Allahü teâlâ da, onu beğenirdi. Hâlbuki, ibadetlerin kabul olması için insanların hoşuna gitmesi, dinleyicilerin çok olması değil, insanların aklı ermese, faydalarını anlamasalar bile, İslamiyete uygun olması lazımdır.
Sual: Bir Müslümanın, dinine imanına saldıranlara karşı nasıl olması gerekir?
Cevap: Her Müslümanın, hem imanını korumaya, kaptırmamaya çalışması, hem de, Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberine inanmayanları sevmemesi lazımdır.


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü