İmân ile ölmek isteyen…

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

 

Biz Taşkent’te ikâmet ediyorduk. Hocamı görmek için Buhâra’ya giderdim.

 

Bir gün yine içimden;

 

“Hocana git!” diye bir ses duydum.

 

Zîra çok özlemiştim kendilerini.

 

Çıkmak için hazırlandım.

 

Çıkmadan hanımım bir miktar altın getirip; “Bunları o zâtın önüne koy” dedi bana.

 

Sordum ki:

 

“Niçin gönderiyorsun?”

 

“Şimdilik gizli kalsın, daha sonra söylerim” dedi.

 

Isrâr etmedim.

 

Alıp gittim ve hocamın önüne bıraktım o altınları.

 

Hocam bana baktı.

 

Ve tebessüm edip;

 

“Bu altınlardan çocuk kokusu geliyor. Ümit ediyorum ki, Cenâb-ı Hak yakında size bir erkek çocuk verir” buyurdu.

 

Duâsı kabul oldu.

 

Bize bir “sâlih oğul” verdi Hak teâlâ…

 

● ● ●

 

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerine, bâzı sevdikleri;

 

“Efendim, günâh işlemekle îmân gider mi, yâni küfre girilir mi acabâ?” diye sordular.

 

Büyük zât;

 

“Îmân gitmez ama küçük günâha devam etmek büyük günâha sebep olur. Büyük günâha devam da insanı küfre sürükler. İmân ile ölmek isteyen bir kimse farzları yapsın ve haramlardan kaçınsın. O kişi îmânını ancak böyle yaparsa kurtarır” buyurdu.




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan