İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır

Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl kitaplarını okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin zevkini aldılar.

 

 

 

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz buyurdu ki: (İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.) Ölmemek için, yemek, içmek lâzım olduğu gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dînini, îmânını öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl kitaplarını okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin zevkini aldılar. Bu saâdet ışığını bizlere, doğru olarak ulaştırabildiler…

 

Bizim de Müslüman kalmamız, yavrularımızı içimizdeki ve dışımızdaki kâfirlere kaptırmamamız için, birinci ve en lüzûmlu çâre, her şeyden önce Ehl-i sünnet âlimlerinin hazırladığı ilmihâl kitaplarını okumak ve öğrenmektir. Çocuğunun Müslüman olmasını isteyen ana-baba, çocuğuna Kur’ân-ı kerîmi öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım, öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinleyenlere öğretelim! 

 

Küfürden kurtulmak için birinci sebep, İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmektır. Zâten, Ehl-i sünnet itikâdını ve farzları, haramları öğrenmek, kadın erkek, herkese farzdır. Birinci vazîfedir. Bugün, bunları öğrenmek, çok kolaydır. Çünkü, doğru olan din kitabı yazmak ve neşretmek serbesttir. Müslümanlara bu hürriyyeti veren devlete, her Müslümanın yardım etmesi lâzımdır. Ehl-i sünnet itikâdını ve ilm-i hâlini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyenler, Müslümanlıktan ayrılmak, küfür felâketine düşmek tehlikesindedir. Böyle kimselerin duaları zâten kabûl olmaz ki, küfürden korunabilsinler.

 

Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki:

 

(Bilmediklerinizi, zikir sahiplerinden sorunuz!) buyuruldu. Zikir, ilim demektir. Bu âyet-i kerîme, bilmeyenlerin, âlimleri bulup onlardan sorup, öğrenmelerini emretmektedir. [Enbiyâ,7]  

 

(Allahü teâlâdan ancak ilim sâhipleri korkar) [Fâtır,27]

 

(Hülâsa) fetvâ kitâbının sahibi Tâhir Buhârî “rahimehullahü teâlâ” diyor ki:

 

(Fıkıh kitâbı okumak, geceleri namaz kılmaktan daha sevaptır.) Çünkü, farzları, haramları, [âlimlerden veya yazmış oldukları] kitaplardan öğrenmek farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak, tesbîh namazı kılmaktan daha sevaptır.

 

İslâm bilgileri, ancak üstâddan ve kitaptan öğrenilir. İslâm kitaplarına ve rehbere lüzûm yoktur diyenler, yalancıdır, zındıktır. Müslümanları aldatmakta, felâkete sürüklemektedir. Din kitaplarindaki bilgiler, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarılmıştır.

 

Allahü teâlâ, Resûlünü, Kur’ân-ı kerîmi teblîğ etmek, öğretmek için gönderdi. Eshâb-i kirâm, Kur’ân-ı kerîmdeki bilgileri Resûlullahtan öğrendiler. Din âlimleri de, Eshâb-i kirâmdan öğrendiler. Bütün Müslümanlar da, din âlimlerinden ve bunların kitaplarından öğrendiler.

 

Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (İlm hazînedir. Anahtarı, sorup öğrenmektir.)

 

 

 

 

 

Hasan Yavaş’ın önceki yazıları…





2025-05-07 02:00:00

Kategori içindeki yazılar: Hasan Yavaş