Büyük velî Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, talebesi içinden en fazla Alâeddîn-i Attâr‘ı seviyordu.
Diğerleri bunu merak ediyor “Hocamız, onu niçin bizden çok seviyor?” diyorlardı içlerinden.
Bir gün hep birlikte bir nehir kenarına gittiler.
Büyük velî sohbete başladı. Bir ara Alâeddîn’e dönüp;
“Alaaddîn kalk!” diye seslendi.
O, bu emirle fırlayıp kalktı.
Bütün talebeler dikkat kesilmişti. Acabâ ne diyecekti Alâeddîne?
Onlar merakla bekliyorlardı ki,
“Atla şu nehre!” diye emretti ona.
O da hiç düşünmeden;
“Başüstüne hocam” dedi.
Ve bıraktı kendini azgın suya.
Sonra, hiçbir şey olmamış gibi sohbete devam edildi.
Ancak, o talebeler şaşkınlık içindeydi!
Zîra Alaaddîn kaybolmuştu su içinde. Birkaç saat böyle geçti…
Bütün talebeler;
“Alaaddîn boğuldu” diyorlardı.
O anda hocaları;
“Alâeddîn çık sudan!” diye seslendi.
Bu emirle, Alaaddîn çıktı nehirden.
Ve gelip oturdu hocasının önünde.
Baktılar, elbisesi ıslanmamıştı bile.
Talebeler o zaman anladılar onu niçin çok sevdiğini…