Heybetli bir süvâri!..

Büyük âlim ve velî olan “Kâzerûnî” hazretleri zamânında mücâhitler, Rumlarla savaşırken zor durumda kalmışlardı.

 

Ne yapsınlar? Hemen hocaları Kâzerûnî’nin rûhâniyetinden yardım istediler.

 

O anda mescitteydi.

 

Âniden ayağa kalktı.

 

Ve âsâsını eline aldı.

 

Hızla mescitten çıktı.

 

Atına atlayıp süratle uzaklaştı. Bu esnâda mücâhitler heybetli bir “Süvârî”nin, tozu dumana katarak geldiğini gördüler.

 

O süvârî hızla geldi.

 

Düşman içine daldı.

 

Ve darmadağın etti.

 

Bu hâl, Müslümanların kalplerine kuvvet verdi.

 

Nihâyet hocalarının yardımıyla düşmana gâlip geldiler.

 

Kâzerûnî hazretleri de mescide döndü.

 

Ve yerine oturdu.

 

Talebeleri Ona;

 

“Efendim ne oldu? Bir an mescitten çıkıp kayboldunuz. Sonra geldiniz, merak ettik” dediler.

 

Mübârek yorgundu.

 

Onlara cevâben;

 

“İslâm ordusu Rum diyârında küffârla çarpışıyordu. Yardım istediler, imdâda gittim” buyurdu.

 

Çok hayret ettiler!

 

O günü ve saatini kaydettiler.

 

İslâm ordusu döndü.

 

Bu hâli sorduklarında şöyle anlattılar:

 

“Kâfirlerle savaşıyorduk.

 

Bir ara zor durumdaydık.

 

Hocamızdan yardım istedik.

 

Hemen imdâdımıza yetişti.

 

Onun gelmesiyle moral bulduk.

 

Böylece küffâr hezîmete uğradı.

 

Ve biz gâlip geldik…”




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan