Her fırka, kendini doğru sanır

Hadis-i şerifte, Müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirildi. 
 
Sual: Zamanımızda Müslüman ismi ile birçok fırka türedi ve kendilerinin doğru yolda olduğunu söylemektedir. Bunların içinde doğru olanları nasıl bilebiliriz?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Hadis-i şerifte, Müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirildi. Bu yetmişüç fırkadan her biri, İslamiyete uyduğunu iddia etmektedir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bir fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir. Mü’minûn sûresi, 54. ve Rûm sûresi 32. ayetinde meâlen; (Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir) buyuruldu. Hâlbuki, bu çeşitli fırkalar arasında kurtulucu olan birinin alametini, işaretini, Peygamber efendimiz şöyle bildirmektedir: (Bu fırkada olanlar, benim ve Eshâbımın gittiği yolda bulunanlardır.) İslamiyetin sahibi kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da, söylemesine lüzum olmadığı hâlde, bunları da söylemesi; (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir. Nitekim Nisâ sûresi, 79. ayetinde meâlen; (Resûlüme itaat eden, elbette Allahü teâlâya itaat etmiştir) buyuruldu. Resûle itaat, Hak teâlâya itaat demektir. Ona  uymamak, Allahü teâlâya isyandır. Allahü teâlâya itaatin, Resûlüne itaatten başka olduğunu sananlar için nâzil olan, Nisâ sûresinin; (Allahü teâlânın yolu ile, Resûlünün yolunu birbirinden ayırmak istiyorlar. Senin söylediklerinin bazısına inanırız, bazısına inanmayız diyorlar. İkisi arasında ayrı bir yol açmak istiyorlar. Bunlar, elbette kâfirdir) meâlindeki 149. ayeti, bunların kâfir olduklarını bildiriyor. Eshab-ı kiramın yolunda gitmeyip de, Peygambere aleyhisselam uyduğunu söyleyen, yanılıyor. Ona  uymuş değil, isyan etmiş oluyor. Böyle yol tutan, kıyamette kurtulamayacaktır. Mücâdele suresinin; (Doğru bir şey yaptıklarını sanıyorlar. Biliniz ki, onlar yalancıdır, kâfirdir) meâlindeki 18. âyeti bu gibilerin hâlini gösteriyor.
Eshab-ı kiramın yolunda giden, hiç şüphe yok ki, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Allahü teâlâ, bu fırkanın yorulmadan, yılmadan çalışan büyüklerine, bol bol mükâfat versin! Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır. Çünkü, Peygamber efendimizin Eshabına dil uzatan, bunlara uymaktan, elbette mahrumdur.”


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü