Haramdan kalan miras malı

Gasbedilmiş mal, zulüm ile alınan ve rüşvet, çalgı, kumar paraları helal değildir.

 

 

 

Sual: Bir kimse, haram yollarla mesela çalarak, gasbederek ve benzeri şekilde mal toplasa ve daha sonra vefat etse. Bu kimsenin bıraktığı, haram yoldan gelen malları mirasçıları alabilir mi?

 

Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

 

“Âlimlerin çoğuna göre, Müslüman ölüp, şarap parası bırakırsa, vârislerin bu parayı alması helal olmaz. Gasbedilmiş mal, zulüm ile alınan ve rüşvet, çalgı, kumar paraları da böyledir. Vârislerin, bu paraları sahiplerine geri vermesi, sahibi bilinmiyorsa, fakirlere dağıtması lazımdır. Kullanması haram olur. Ölenin haram kazandığını bilir, fakat hangi malın haramdan geldiğini ayıramazlarsa, mirasın hepsi helal olur ise de, fakirlere vermeleri iyi olur. Kullanmaları haram olan malı vererek satın aldıklarını yemeleri ve kullanmaları helal olur. Sahipleri bilinmeyen haram malın vârislere helal olacağı da bildirildi. Teganni, çalgı ücretleri, pazarlıkla olmayıp, parasız okursa, hediye olarak aldıkları para habis olmaz, helal olur. Dilencinin biriktirdiği para ve mal habistir, temiz değildir. Bir kimse, haram olarak edindiği malı başkasına verse, o da, başka birine verse, haramdan geldiğini bilenlerin bunu alması haram olur. Fasit satış müstesnadır. Zevce, kocasının haram para ile satın aldığını, haram karışık malını yerse, kullanırsa, caiz olur. Günah kocasına olur.

 

Sual: Bir kadını, şu kadar mehir ile bana nikâh et diye vekil edilen kimse, nikâh akdi anında, mehri söylenenden daha fazla söyleyip nikâh akdini yapsa, vekil eden kimsenin, fazla olan bu mehri vermesi gerekir mi?

 

Cevap: Bu konuda İbni Abidinde deniyor ki:

 

“Bir adam, bir kimseyi; ‘Filan kızı, bana şu kadar altın mehir ile iste’ diyerek vekil etse, vekil, daha çok mehir söyleyerek istese ve böylece nikâh yapılsa, fazlasını vermek lazım gelmez. Adam, isterse fazlasını kabul eder, isterse nikâhı fesheder. Düğünden sonra haber alıp feshederse, Mehr-i misil vermesi lazım olur.”

 

Sual: Bir kadınla bir erkek, şahitsiz olarak, Allah ve Resulü şahidimiz diyerek nikâh akdi yapabilir ve evlenebilirler mi?

 

Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Abidinde deniyor ki:

 

“Allahü teâlâ ve Resulullah efendimiz şahittir diyerek yapılan nikâh sahih olmaz. Küfür olur diyenler de vardır.”


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü