Hâlis tövbe eden sarhoş!..

Şam’da dünyâya gelen Ebû Bekr-i Sûsî hazretlerinin kabr-i şerîfi de bu şehirdedir.

 

Bir gün talebesiyle sohbet ediyordu.

 

Bir ara dergâhtan içeri bir genç girdi.

 

Elbisesi kir pas içindeydi.

 

Üstelik de “sarhoş”tu.

 

Ayakta duramıyordu.

 

Talebeler tiksindiler ondan.

 

O genç, nihâyet bir kenara yığılıp kaldı!

 

Büyük velî, derse ara verip “Evlâtlarım! Onu böyle görünce hakkında kötü düşünmeyin! O da sizin gibi Allah’ın bir kuludur” buyurdu.

 

Ve ekledi:

 

“Hâlis tövbe ederse sizden yakın olur Allah’a. Belki de o, bu yola sizden daha ehil ve lâyıktır.”

 

Başını önüne eğdi.

 

Biraz tefekkür etti…

 

Sonra başını kaldırıp;

 

“Gün gelir, bu genç benim bu yerimde insanlara nasîhat eder. Haydi, şimdi onu incitmeden götürüp yatırın bir yatağa!” dedi.

 

Talebeler;

 

“Başüstüne” dediler.

 

Emri yerine getirdiler.

 

Az sonra genç kendine geldi.

 

Etrâfına bakıp sordu merakla:

 

“Ben neredeyim?”

 

“Burası bir dergâh.”

 

“Kim getirdi beni buraya?”

 

“Hocamızın emriyle biz getirdik.”

 

“Hocanız kim sizin?”

 

“Ebû Bekr-i Sûsî hazretleri.”

 

Genç bu ismi duyunca birden toparlanıp edeple diz çöktü…

 

Kalbi değişti birden…

 

Bütün kötü fiillerine ‘pişmânlık’ duydu.

 

Ve bu büyük zâta talebe oldu…

 

 

 

Abdüllatif Uyan’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan