Guslün, tıbbi yönden de mutlaka yapılması gereken bir temizlik olduğu ispat edilmiştir…
Sual: Gusül gerektiren durumlardan sonra, dinen olduğu gibi, tıbben de vücudun mutlaka her yerinin yıkanması gerekir mi?
Cevap: Vücudumuzun normalde bir statik elektrik dengesi vardır. Vücud sağlığı bu elektriksel denge ile yakından alakalıdır. Bu denge, psikolojik gerilimler, iklim şartları, giyim eşyaları, yaşama ve iş yerleri ve bu arada guslü gerektiren hâllerle bozulur. Bu elektriksel yük, öfke hâlinde normalin dört katına, guslü gerektiren hallerde 12 katına çıkmaktadır. Günümüzde enfraruj (kızılötesi) ışınlarla dış derinin özel fotoğrafları çekilmiş, bu fotoğraflarda gusül gerektiren hâllerden sonra, vücudun bütün yüzeyinin fazla statik elektrik tabakasıyla örtüldüğü tesbit edilmiştir. Bu tabaka, derinin oksijen alışverişine engel olduğu gibi, cildin renginin bozulmasına ve çabuk kırışmasına sebep olur. Bu durumdan kurtulmak için vücudun iğne ucu kadar yeri dahi kalmayacak şekilde tamamen yıkanması gerekir. Böylece su zerreleri, olumsuz elektrik gerilimini alarak, vücudu topraklıyor ve yeniden normale döndürüyor. Bu açıdan gusül, tıbbi yönden de mutlaka yapılması gereken bir temizliktir.
Sual: Farz, vacib ve sünnet namazlarının niyetleri aynı mıdır, farklı olan var mıdır?
Cevap: Farzlarda ve vaciplerde niyet ederken, hangi farz ve hangi vacib olduğunu bilmek lazımdır. Mesela; “Bugünkü öğleyi kılmaya” diye, farzın ismini bilmek veya; “Vaktin farzı” demek lazımdır. Bayram, vitir ve nezir, adak namazlarını kılarken, bunların vacib olduklarını ve isimlerini düşünmek lazımdır. Rekat sayısını niyet lazım değildir. Sünnet kılarken, namaza niyet etmek kafîdir.
Sual: Cenaze namazı kılmak için nasıl niyet edilir?
Cevap: Cenaze namazına; “Allahü teâlâ için namaza, meyyit için duaya” diye niyet edilir.
Sual: Cuma ve bayram namazları için gusül almak gerekir mi?
Cevap: Cuma, fıtır, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı namazları için ve Arefe günü, Arafat Meydanı’nda gusül abdesti almak sünnet-i zevaiddir.
Sual: Başın için, evladın için diyerek yemin etmek veya böyle yemin edilmesini teklif etmek, dinen uygun mudur?
Cevap: Allahü teâlânın isminden başka, yer, gök ve başın, evladın için diyerek, yemin etmek, çeşitli hadis-i şeriflerle menedildiğinden, dinen caiz değildir.