Git, İmâm-ı Câfer’i bana getir!

Câfer-i Sâdık hazretleri, İslâm âlimlerinin göz bebeğidir. Zamânın hükümdârı, bir gece vezîrine “Git, İmâm-ı Câfer’i bana getir. Onu öldüreceğim” dedi.

 

Vezîr, ona;

 

“Amân hükümdârım! Gece gündüz ibâdetle meşgul olan ve devlet işlerine karışmayan bu kimseyi öldürmekten vazgeçin!” dedi.

 

Ve epey dil döktü.

 

Ama iknâ edemedi.

 

Mecbûren gidip çağırdı.

 

O arada hükümdâr, cellâtlara “İmâm-ı Câfer girer girmez başını vurun!” diye emretti.

 

O esnâda Câfer-i Sâdık hazretleri içeri girdi. Lâkin Hükümdâr onu görünce derhâl ayağa kalktı. Büyük bir tevâzuyla onu karşıladı ve kendi koltuğuna oturtup kendisi diz çöktü onun önünde.

 

Sonra saygıyla;

 

“Efendim, bir emriniz varsa derhâl yerine getireyim” dedi.

 

Hazret-i İmâm;

 

“Hiçbir isteğim yok. Yalnız beni rahat bırak!” buyurdu.

 

Çok heybetliydi!

 

Gitmek için kalktı.

 

Hükümdâr, izzet ve ikrâmla uğurladı onu. İmâm gidince, hükümdâr tir tir titriyordu.

 

Vezîr kendisine;

 

“Hani onu öldürecektiniz?” deyince de;

 

“Hiç sorma, Hazret-i İmâm içeri girince yanında koca bir aslan gördüm. Bana sertçe bakıyordu!

 

Ve lisân-ı hâliyle;

 

‘Eğer onu incitirsen, seni parça parça ederim!’ diyordu bana. Bunu görünce ne yapacağımı şaşırdım!” dedi.

 

 

 

Abdüllatif Uyan’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Abdüllatif Uyan