Eshâb-ı kiram, İslamiyeti bildirmek için, uzak memleketlere dağıldılar. Bunun için, kitap yazmaya vakit bulamadılar.
Sual: İlk Müslüman olan Eshab-ı kiram, Peygamber efendimizi görmüş, sohbetlerinde bulunmuş olmalarına rağmen kitap yazmamalarının sebebi ne idi?
Cevap: İslam dininin inançlarını, emirlerini ve yasaklarını doğru olarak bildiren binlerle kıymetli kitap yazılmış, bunların çoğu yabancı dillere çevrilerek, her memlekete yayılmıştır. Bu doğru kitapları yazan İslam âlimlerine Ehl-i sünnet âlimi denir. Buna karşılık, yalnız kendi zevklerini düşünen, kısa görüşlü kimseler ve mevki ile, para ile, İngilizlere satılmış olan ahmaklar, her zaman, İslamın faydalı, feyizli ve ışıklı yoluna saldırmış, Ehl-i sünnet âlimlerini lekelemeye, İslam dinini değiştirmeye, Müslümanları aldatmaya uğraşmışlardır. Müslümanlar ile dinsizler arasındaki bu mücadele her asırda olmuş ve kıyamete kadar olacaktır. Cenâb-ı Hak, böyle olmasını ezelde irade buyurmuştur.
Ehl-i sünnet âlimleri, bütün bilgilerini Eshâb-ı kiramdan öğrendiler. Eshâb-ı kiram da, Resûlullah efendimizden aldılar. Eshâb-ı kiram, İslamiyeti bildirmek için, uzak memleketlere dağıldılar. Bunun için, kitap yazmaya vakit bulamadılar. İkiyüz seneden sonra gelen âlimler arasında, din bilgilerine kendi görüşlerini, zamanlarındaki fen bilgilerini ve eski filozofların sözlerini karıştıranlar oldu. Böylece, yetmişiki bozuk bidat fırkası meydana geldi. Bidat fırkalarının zuhur etmesinde Yahudilerin ve İngilizlerin çok tesiri oldu.
Hangi fırkadan olursa olsun, nefsine uyan ve kalbi bozuk olan Cehenneme gidecektir. Her mümin, nefsini tezkiye için, yani nefsin yaratılışındaki küfrü ve günahları temizlemek için, her zaman çokça Lâ ilâhe illallah ve kalbin tasfiyesi, yani nefisten ve şeytandan ve kötü arkadaşlardan ve zararlı bozuk kitaplardan gelmiş olan küfürden ve günahlardan kurtulmak için Estagfirullah okumalıdır. İslamiyetin hükümlerine uyanın duaları muhakkak kabul olur. Namaz kılmayanın, haram yiyip içenin İslamiyete uymadığı anlaşılır. Bunların duası kabul olmaz.
Sual: Ölen bir kimsenin saçlarını taramanın, tırnaklarını, saçlarını kesmenin bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Meyyitin saçlarını taramak, saç, sakal, bıyık ve tırnaklarını kesmek, Hanefi mezhebinde caiz değildir. Meyyitin ağzına, burnuna, kulak deliğine, gözlerine pamuk koymak caizdir.