İngiliz sefiri: “Buldum, buldum. Osmanlıların zaferden zafere ulaşmalarının sebebini ve bunları durdurma çaresini buldum!..”
Yahûdilerin ihânetleri -13-
İslâmın en büyük düşmanı Yahûdilerle İngilizlerdir. Yahûdiler, dinleri yok etmek için masonluğu kurdular. Bunların yalan ve hîlelerine asla aldanmamalıdır…
Sağlık Bakanlığı Sosyal Hizmetler Akademisi öğretmenlerinden psikoloji doktoru Mithat Enç bey, 1959 senesinde Erzincan Askerî Lisesinde verdiği bir konferansında (Zekâ) ölçmenin tarihçesi hakkında, özetle şöyle diyor: “Zekâ ölçmek, test usûlünü kullanmak, ilk olarak Osmanlılarda başladı. Amerikan literatürlerinde okuduğuma göre, Osmanlı orduları Viyana’ya kadar gelince, Avrupa devletleri çok korktu. İslâmiyet Avrupa’ya yayılıyor, Hıristiyanlık yok oluyor diye şaşkına döndüler. Osmanlı akınlarını durdurmak için çare aradılar. Çok uğraştılar. Bir gece yarısı İstanbul’daki İngiliz sefiri şifre yolladı. Avrupa’ya müjde vermek için sabahı bekleyemedi: Buldum, buldum. Osmanlıların zaferden zafere ulaşmalarının sebebini ve bunları durdurma çaresini buldum, diyordu. Şöyle anlatıyordu:
Osmanlılar, aldıkları esirlere hiç kötülük yapmıyor, kardeş gibi davranıyorlar. Hangi milletten, hangi dinden olursa olsun, küçük çocukların zekâlarını ölçüyorlar. Keskin zekâlı çocukları seçerek, saraydaki (Enderun) denilen mekteplerde, değerli öğretmenler tarafından okutuluyor, İslâm bilgileri, İslâm ahlâkı, fen, kültür dersleri verilerek, kuvvetli, başarılı Müslüman olarak yetiştiriliyorlar. Osmanlı ordularını zaferden zafere ulaştıran değerli kumandanlar ve Sokullular, Köprülüler gibi seçkin siyâset ve idare adamları hep böyle yetiştirilen keskin zekâlı çocuklardı. Osmanlı akınlarını durdurmak için, bu Enderun mekteplerini ve bunların kolları olan medreseleri yıkmak, Müslümanları ilimde, fende geri bırakmak lâzımdır.” [Fâideli Bilgiler]
İngiliz sefirinin bu teklifi çok doğru görülerek Avrupa’da Anglo-sakson ve Paris mason locaları çalışmaya başladılar. Müslümanları aldatmak, medreselerden, mekteplerden ilim ve fen sahibi din adamları ve idareciler yetiştirilmesini önlemek için plânlar hazırlandı. Cahil bırakılan gençler, Avrupa’da mason yapıldı. Zevk ve sefâhete alıştırıldı. Yalancı etiketler, diplomalar verilerek ana vatana gönderildiler. Böyle diplomalı cahiller, düşmanların çok kurnaz ve milyonlar harcayarak çevirdikleri dolapları ile işbaşlarına getirildi…
İkinci Abdülhamid Hânın kuvvetli îman ve keskin zekâsı, Müslümanlara ve İslâmiyete saplanmak istenen bu zehirli hançere karşı çelik bir kalkan gibi dikilmeseydi, düşmanların imha planları daha o zaman Müslümanları ezecekti. Fakat sonunda, bu millet ve ümmet yine bunların kurduğu tuzaklarına düşmekten kurtulamadılar… Şimdi tekrar ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Rabbimiz yardımcımız olsun!
2024-01-24 02:00:00