Her düşünen müctehid midir?

Ehl-i sünnetin hizmetkârı Osmanlı Devleti parçalanınca, meydan mezhepsizlere kaldı…       Sual: Din konusunda, düşüncesinde isabet eden sevap alır diye bir hüküm var mıdır?   Cevap: Misyonerlerin asırlar boyu devam eden çalışmaları, İngilizlerin iğrenç siyaseti ve her türlü maddi güçlerini kullanması ile, İslam dininin bekçisi, Ehl-i sünnet alimlerinin hizmetçisi olan Osmanlı Devleti parçalanınca, mezhepsizler meydanı boş … Devamını oku

İman ve inkâr, insanın tercihine bağlıdır

İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir. Peygamberi inkâr eden, kâfir olur.       Sual: İman etmek veya reddetmek, insanın kendi tercihine mi bağlıdır?   Cevap: Allahü teâlâ, insanları mümin, Müslüman yapmaya mecbur değildir. Onun merhameti sonsuz olduğu gibi, azabı da, adaleti de sonsuzdur. Dilediği kuluna sebepsiz olarak ve o istemeden, iman ihsan eder, verir. Aklıselimine uyarak, ahlakı ve … Devamını oku

Yiyeceği olmayanın, yiyecek istemesi

“Bir günlük yiyeceği olmayanın istemesine fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir…”       Sual: İnsanlardan yiyecek, içecek gibi şeyleri istemenin dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?   Cevap: Bu konuda Muhammed Ma’sûm Fârûkî hazretlerinin Mektûbât kitabında deniyor ki:   “Bir günlük yiyeceği olmayanın istemesine fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir. Zaruret … Devamını oku

Habercinin vazifesi haber vermektir

Kıymetli ömrünü, böyle faydasız, yalancı için elden kaçırana yazıklar olsun!           Sual: Yakınlarımıza, akrabalarımıza, doğru olan bilgileri anlattığımız veya kitap verdiğimiz hâlde kabul ettiremiyoruz. Bu durumda ne yapmalıdır?   Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri kendi kardeşi meyân şeyh Mevdûda yazdığı bir mektupta buyuruyor ki:   “Kardeşim! Dünya hayatı çok … Devamını oku

İlk asırlarda mezheb var mıydı?

Eshâb-ı kiramın her biri müctehid, derin âlim, mezheb imamı idi.       Sual: İngilizlerin Arabistan’da kurmuş oldukları bozuk fırkadaki Vehhabiler ve onların kitaplarını okuyanlar; “Mezhepler ikinci asırda meydana çıktı. Eshâb ve Tâbiin, hangi mezhepte idi?” diyorlar. Gerçekten böyle midir ve bunlara nasıl bir cevap vermelidir?   Cevap: Mezheb, gidilen yol demektir. Mezheb imamı demek ise, … Devamını oku

İnsanlardan utanarak günahı terk etmek!

Başkalarının günah işlemelerine sebep olmak, yalnız yapmaktan daha çok günahtır.       Sual: Günah işlemeyi, insanların ayıplamalarından korkulduğu için mi yoksa Allah için mi terk etmelidir?   Cevap: Günah işleyecek kimsenin, bu günahtan vazgeçmesi, ya Allahü teâlâdan korktuğu veya insanlardan hayâ ettiği, utandığı yahut da başkalarının yapmasına sebep olmamak için olur. Allahü teâlâdan korkarak terk etmenin … Devamını oku

Zevk için çok yaşamayı istemek!

Tûl-i emel sahibi, hep dünya malına ve mevkisine kavuşmak için ömrünü harcar, ahıreti unutur!..       Sual: Bir kimsenin, dünyada zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemesi dinen mahzurlu mudur?   Cevap: Zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemeye, “tûl-i emel” denir. İbadet yapmak için, çok yaşamayı istemek, tûl-i emel olmaz. Tûl-i emel sahipleri, … Devamını oku

Menfaat için iyilik yapmak

Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için iyilik yapmak, riya olur.       Sual: Herhangi bir kimseye, onun kendisini övmesi veya ondan bir şeyler elde etmek niyeti ile iyilik yapmanın dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?   Cevap: Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için, dünyâ işleri ile, onlara iyilik yapmak, riya olur. İbadet ile olan riya … Devamını oku

Bütün iyilikler, İslamiyetin içindedir

Eski dinlerin, görünür, görünmez bütün iyiliklerini, İslamiyet, kendinde toplamıştır.       Sual: Bütün güzellikler, iyilikler, insanlara faydalı olan şeylerin hepsi, İslam dininin içinde var mıdır?   Cevap: Bu konuda Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri Râbıta-i şerîfe kitabında buyuruyor ki:   “İslam dini, Allahü teâlânın, Cebrail ismindeki melek vasıtası ile, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselama gönderdiği, insanların, dünyada … Devamını oku

İbadetlerini âdet olarak yapanlar!

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde Furkân sûresinde, bir Müslümanın nasıl olması icab ettiğini beyan buyurmuştur.        Sual: İbadet ettiği hâlde, ahlakı, huyu güzel olmayan kimse, hakiki bir Müslüman sayılabilir mi?   Cevap: Hakiki Müslüman olmak demek, yalnız âdete tabi olarak ibadet etmek değil, İslamın emrettiği güzel ahlakı edinerek, insanlık vazifelerini yaparak, ruhen de tertemiz olmak … Devamını oku

İslamiyetten önceki Arap yarımadası

Arabların kimi Hıristiyan, kimi Yahudi, ekserisi de putperest olmuştu!..       Sual: İslamiyet gelmeden önce, Arap yarımadasındaki insanların, inanışları ve bilgileri nasıldı?   Cevap: Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ kitabında diyor ki:   “İsa aleyhisselam göğe çıkarıldıkdan kırk sene sonra Romalılar Kudüs’e saldırdılar, Yahudilerin kimini öldürdüler, kimini esir aldılar. Kudüs’ü yağma ettiler, yakıp yıktılar. Tevratları … Devamını oku

‘Salih kulların hürmetine’ demek

Allahü teâlânın sevdiklerine verdiği hak ve hürmet için, Allahü teâlâya dua etmek caizdir.       Sual: ‘Peygamberlerin, salih kulların hatırına, hürmetine…’ diyerek dua etmek mahzurlu mudur?   Cevap: Bu konuda Hadîkada deniyor ki:   “Dua ederken, Peygamberlerin hakkı için veya diri yahut ölü olan bir velinin hakkı için diyerek, Allah’tan bir şey istemek tahrimen mekruhtur. … Devamını oku

Peygamber efendimiz işitir

Hadis-i şerifte “Vefatımdan sonra da, diri iken olduğu gibi işitirim” buyuruldu.       Sual: Peygamber efendimizin, vefatından sonra kendisi için söylenen salevatları işitmez diyenler oluyor. Bunların söylediklerinde doğruluk payı var mıdır?   Cevap: Resulullah efendimizin, kabrinde, bilinmeyen bir hayat ile diri olduğunu bildiren çok hadis-i şerif vardır.   (Kabrim başında söylenen salevatı işitirim. Uzaktan söylenen salevat bana … Devamını oku