Allahü teala, kalplere bakar

“Siz onların işlerine bakarsınız. Ben kalplerindeki imana bakarım.”       Sual: Allahü teala, kullarının amellerine mi bakar yoksa bunları ne niyetle yaptıklarına ve kalplerindeki imana mı bakar?   Cevap: Bu konuda Ahmet bin Yahya Münîrî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:   “Allahü teâlâ, ilmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de, günah işlenmesine sebep yaptı. İlimden iman ve … Devamını oku

Kibrin en kötüsü

Üstünlük, kendini üstün görmekte değil, tevazu göstermektedir.      Sual: Kibrin kötü olduğu bilinmektedir peki kibrin en kötüsü de var mıdır, varsa nedir?   Cevap: Kibir çeşitlerinin en kötüsü Allahü teâlâya karşı kibirli olmaktır. Nemrut böyle idi. Tanrı olduğunu ilan etti. Allahü teâlânın nasihat vermek için gönderdiği Peygamberi ateşe attı. Firavun da böyle ahmaklardan biri idi. … Devamını oku

Şeb-i arûs, düğün gecesi

Tasavvuf ehline ölüm, bir felaket değil, Allaha dönmek olduğundan bir sevinç vesilesidir.       Sual: Mevlâna hazretleri, ölüme, “Şeb-i arûs” yani “Düğün gecesi” adını vermektedir. Ölmek, sevinilecek bir şey midir ki böyle denmiştir?   Cevap: Ehl-i sünnet âlimleri, İslam bilgilerinin kaynağının, insan aklı, insanın düşüncesi olmadığını, âyet-i kerime ve hadis-i şerifler olduğunu bildirmişlerdir. Tasavvuf, sırf … Devamını oku

Hazret-i Mevlânâ, ney çalmadı, dönmedi

Mesnevî şerhinde, “ney”in “insan-ı kâmil” olduğu, dokuz türlü isbat edilmektedir.       Sual: Mevlânâ hazretleri ney çalmış mıdır, ellerini açıp dönmüş müdür, eğer ney çalmadı ve dönmedi idi ise, bu yapılanlar nedir?   Cevap: Mevlânâ Celâlüddîn Rûmî hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Divanında otuz bin, Mesnevisinde kırkyedi bin beyit vardır.   Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyânın … Devamını oku

Ney de, bir çalgı aletidir

Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ney çalmadı, raks etmedi, dönmedi. Bunları, sonradan gelen cahiller uydurdu.       Sual: Ney bir çalgı aleti midir, bunu, ilahilerde, dinî sözlerde veya şiirlerde kullanmak uygun olur mu?   Cevap: Ses çıkarmak için kullanılan cansız cisimlere Mizmar, çalgı aleti denir.  Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence aletleri, davul, … Devamını oku

Emirleri bilerek ihlas ile yapmalıdır

Sual: Bir Müslüman, emir ve yasakları öğrenmese, ibadetleri de şartlarına uyarak yapmasa, böyle bir kimsenin kurtulması mümkün olur mu?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Allahü teâlânın emrettiği işlere Farz, yasak ettiklerine Haram denir. Farz veya haram olmayanlara Mubah denir. Farzları yapmaya, haramlardan sakınmaya ve mubahları Allah rızası için yapmaya İbadet etmek denir. Bir ibadetin sahih ve makbul olması, … Devamını oku

Allaha mahsus sıfatları kullanmak

Sonsuz var olmak, yaratmak, her şeyi bilmek, hastalara şifa vermek, ülûhiyyet sıfatlarındandır.        Sual: Bir kimsede veya başka bir varlıkta, yaratmak, sonsuz var olmak gibi Allah’a mahsus olan sıfatlardan birinin bulunduğuna inanan Müslümandan iman gider mi?   Cevap: Şirk; Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye Müşrik, benzetilen şeye Şerik denir. Bir kimsede, birşeyde, ülûhiyyet sıfatlarından … Devamını oku

Allahü teâlâ için darılmak

Hubb-i fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için sevmemektir.       Sual: Günah işleyenlere karşı mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından uygun olur mu?   Cevap: Hicr, menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah işleyene, ona nasihat olması niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta müstehaptır. Bu hâl, Allahü teâlâ için darılmak … Devamını oku

Dertlerden kurtulmak için

“Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun!”       Sual: Dertlerden, sıkıntılardan kurtulmak için okunması tavsiye edilen dualar var mıdır?   Cevap: Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, her şeyi sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak lazımdır. Her şeyin yaratılmasında müşterek olan manevi sebep, sadaka vermek, yetmiş … Devamını oku

İbadet etmeden cenneti istemek

Hazret-i Ali buyurdu ki: “Çalışmadan cennete kavuşacağını zanneden kimse, hayale kapılıyor.”       Sual: Bir kimse, ibadet etmeden, günahlardan sakınmadan, dua ederek cennete gidebilir mi?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:   “Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam bak ne buyuruyor: (Ahırette hesaba çekilmeden önce, dünyada iken hesabınızı görünüz ve tartılmadan önce, kendinizi … Devamını oku

Söz, az ve açık olmalıdır

Bir şeyi kapalı anlatmak, dinleyene sıkıntı verir, onu incitir. Emr-i maruf yapmanın şartları vardır.       Sual: İnsanlara nasihat ederken, din bilgisi verirken sert ve insanları aşağılayıcı bir tavırla hareket etmek, dinen uygun mudur?   Cevap: Birinin sözünü yanlış anlamak, kişinin öfkelenmesine sebep olabilir. Böyle zamanlarda az ve açık söylemek, şüpheli kelimeler kullanmamak lazımdır. Bir … Devamını oku

Müslüman, her zaman uyanık olmalıdır

“Ey Hempher! Müslümanları birbirine düşürebildiğin zaman nazırlık madalyasını kazanmış olacaksın.”       Sual: Müslümanların zayıf ve güçsüz kalması, islamiyetten uzaklaşıp, birbirlerine düşmeleri mi olmuştur?   Cevap: İngilizler, İslamiyeti yok etmek ve Müslümanları içeriden yıkmak için yetiştirdikleri casuslarını, Müslüman kılığında Müslüman ve bilhassa Osmanlı devletinin içine gönderiyorlardı. Bunlardan birisi de Hempher’dır. Hempher, hatıratında, kendisi gibi Müslüman devletlere gönderilen … Devamını oku

Zellet-ül-kâri, yanlış okumak!

Namazı bozanlardan birisi de Zellet-ül-kâri yani yanlış okumaktır.       Sual: Namazı bozanlardan birisinin de zellet-ül-kâri olduğu ktitaplarda yazılıdır. Zellet-ül-kâri ne demektir, nerelerde ve nasıl olur?   Cevap: Namazı bozanlardan birisi de Zellet-ül-kâri yani yanlış okumaktır. Yanlış okumaktaki hata, dört şekilde olabilir:   Birinci şekli; irâbda hatadır ki, harekelerde ve sükunda olur. Mesela şeddeyi hafif okumak veya … Devamını oku