Ana babaya nafaka vermek

Zengin olan çocukların, fakir olan ana babalarına nafaka vermesi farzdır.       Sual: Ana baba muhtaç olduğu zaman, bunların nafakalarını kimin ve kimlerin vermesi gerekir, belli bir sıralaması var mıdır?   Cevap: Zengin olan çocukların, fakir olan ana babalarına nafaka vermesi farzdır. Kız ve oğlan çocuklar eşit miktarda verir. Anaya, babaya bakmak, bunlar öldüğünde daha çok miras … Devamını oku

Saçın, sakalın iman ile ağarması

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Saçını, sakalını Müslüman olarak ağartan affolunur.”       Sual: Bir kimsenin yaşlanıp saçının, sakalının ağarması, o kimsenin hayrına mı alamettir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Hak teâlâ, her an kendisi ile bulundursun. Bir kimsenin saçının, sakalının siyahlığını, iman ile ve ibadetler ile ağartması ne büyük nimettir. Resulullah … Devamını oku

Yakını öleni teselli için…

“Dua ederek ve sadaka vererek her an merhume validenizin yardımına koşunuz!”       Sual: Bir yakını ölen kimseye onu teselli etmek için neler söylenebilir ve vefat eden kişi için neler yapılabilir?   Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Hak teâlâ, hepimizi İslamiyetin doğru caddesinde bulundursun! Enbiyâ suresi 35. ve Ankebût suresi … Devamını oku

Hakiki ilmin özelliği

Hakiki ilim, insana aczini, kusurunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü bildirir.       Sual: Din ilimlerini öğrenen ve anlatan çok kimse vardır, bunların doğru, hakiki olduğu nasıl anlaşılır?   Cevap: Hakiki ilim, insana aczini, kusurunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü bildirir. Yaratanına karşı korkusunu ve mahluklara karşı tevuzusunu arttırır. Kul haklarına ehemmiyet verir. Böyle ilmi öğretmek ve … Devamını oku

Allahü teala, kalplere bakar

“Siz onların işlerine bakarsınız. Ben kalplerindeki imana bakarım.”       Sual: Allahü teala, kullarının amellerine mi bakar yoksa bunları ne niyetle yaptıklarına ve kalplerindeki imana mı bakar?   Cevap: Bu konuda Ahmet bin Yahya Münîrî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:   “Allahü teâlâ, ilmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de, günah işlenmesine sebep yaptı. İlimden iman ve … Devamını oku

Kibrin en kötüsü

Üstünlük, kendini üstün görmekte değil, tevazu göstermektedir.      Sual: Kibrin kötü olduğu bilinmektedir peki kibrin en kötüsü de var mıdır, varsa nedir?   Cevap: Kibir çeşitlerinin en kötüsü Allahü teâlâya karşı kibirli olmaktır. Nemrut böyle idi. Tanrı olduğunu ilan etti. Allahü teâlânın nasihat vermek için gönderdiği Peygamberi ateşe attı. Firavun da böyle ahmaklardan biri idi. … Devamını oku

Şeb-i arûs, düğün gecesi

Tasavvuf ehline ölüm, bir felaket değil, Allaha dönmek olduğundan bir sevinç vesilesidir.       Sual: Mevlâna hazretleri, ölüme, “Şeb-i arûs” yani “Düğün gecesi” adını vermektedir. Ölmek, sevinilecek bir şey midir ki böyle denmiştir?   Cevap: Ehl-i sünnet âlimleri, İslam bilgilerinin kaynağının, insan aklı, insanın düşüncesi olmadığını, âyet-i kerime ve hadis-i şerifler olduğunu bildirmişlerdir. Tasavvuf, sırf … Devamını oku

Hazret-i Mevlânâ, ney çalmadı, dönmedi

Mesnevî şerhinde, “ney”in “insan-ı kâmil” olduğu, dokuz türlü isbat edilmektedir.       Sual: Mevlânâ hazretleri ney çalmış mıdır, ellerini açıp dönmüş müdür, eğer ney çalmadı ve dönmedi idi ise, bu yapılanlar nedir?   Cevap: Mevlânâ Celâlüddîn Rûmî hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Divanında otuz bin, Mesnevisinde kırkyedi bin beyit vardır.   Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyânın … Devamını oku

Ney de, bir çalgı aletidir

Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ney çalmadı, raks etmedi, dönmedi. Bunları, sonradan gelen cahiller uydurdu.       Sual: Ney bir çalgı aleti midir, bunu, ilahilerde, dinî sözlerde veya şiirlerde kullanmak uygun olur mu?   Cevap: Ses çıkarmak için kullanılan cansız cisimlere Mizmar, çalgı aleti denir.  Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence aletleri, davul, … Devamını oku

Emirleri bilerek ihlas ile yapmalıdır

Sual: Bir Müslüman, emir ve yasakları öğrenmese, ibadetleri de şartlarına uyarak yapmasa, böyle bir kimsenin kurtulması mümkün olur mu?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Allahü teâlânın emrettiği işlere Farz, yasak ettiklerine Haram denir. Farz veya haram olmayanlara Mubah denir. Farzları yapmaya, haramlardan sakınmaya ve mubahları Allah rızası için yapmaya İbadet etmek denir. Bir ibadetin sahih ve makbul olması, … Devamını oku

Allaha mahsus sıfatları kullanmak

Sonsuz var olmak, yaratmak, her şeyi bilmek, hastalara şifa vermek, ülûhiyyet sıfatlarındandır.        Sual: Bir kimsede veya başka bir varlıkta, yaratmak, sonsuz var olmak gibi Allah’a mahsus olan sıfatlardan birinin bulunduğuna inanan Müslümandan iman gider mi?   Cevap: Şirk; Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye Müşrik, benzetilen şeye Şerik denir. Bir kimsede, birşeyde, ülûhiyyet sıfatlarından … Devamını oku

Allahü teâlâ için darılmak

Hubb-i fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için sevmemektir.       Sual: Günah işleyenlere karşı mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından uygun olur mu?   Cevap: Hicr, menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah işleyene, ona nasihat olması niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta müstehaptır. Bu hâl, Allahü teâlâ için darılmak … Devamını oku

Dertlerden kurtulmak için

“Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun!”       Sual: Dertlerden, sıkıntılardan kurtulmak için okunması tavsiye edilen dualar var mıdır?   Cevap: Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, her şeyi sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak lazımdır. Her şeyin yaratılmasında müşterek olan manevi sebep, sadaka vermek, yetmiş … Devamını oku