“Bana Ali’yi çağırınız!”

Yahudilerin ihânetleri-8- Arabistan’da Yahûdilerin merkezi hâline getirilmiş olan Hayber’in fethi, şiddetli çarpışmalara rağmen bir türlü gerçekleştirilemiyordu. Bu arada cesaretleri artan Yahûdilerin, kale kapılarını açıp hücûma geçtikleri görüldü. Artık göğüs göğüse çarpışma başlamış, savaş pek ziyâde kızışmıştı. Çarpışmalar şiddetli bir şekilde, akşama kadar devam etti. Ertesi gün de Hayber önlerinde şiddetli çarpışmalar oldu. Fakat kale fethedilemedi. Akşam, Kâinatın … Devamını oku

Hayber’in fethine doğru…

Yahudilerin ihânetleri -7- Yahudilerin yerleştiği Hayber kalesini fethetmek için yola çıkıldığında takvimler, hicretin yedinci yılını gösteriyordu… Her konak yerinde Kâinatın Sultânı; “Allah’ım! İstikbâle endişelenmekten, geçmişe tasa etmekten, güçsüzlük ve gevşeklikten, cimrilik, korkaklık ve bel büken borçtan, zâlim ve haksız kimselerin musallatından sana sığınırım” diyerek dua buyuruyordu. Hayber’e yaklaşıldığı zaman, sevgili Peygamberimizin, Eshâbına dur emrini verdiği görüldü. … Devamını oku

Hayber Kalesi’nin fethine niçin karar verilmişti?

Yahûdilerin ihânetleri -6- Hayber, Medîne-Şam yolu üzerinde, bol hurmalı, iç içe kalelerle çevrili, münbit arâzisi bulunan, çok mühim bir yerdi. Hayber, Yahûdîlerin elinde idi. Medîne’den çıkarılan Yahûdilerin bir kısmı da, buraya gelip yerleşmişti. Burası, bütün Hicaz Yahûdilerinin merkezi ve hisarlı bir kalesi durumunda idi. Peygamber Efendimizin (sallalahü aleyhi ve sellem) Medîne’ye hicret etmesinden sonra Yahûdi kabîleleri … Devamını oku

Hendek Harbi’nde Yahûdiler nasıl cezalandırıldı?

Yahûdilerin ihânetleri -5- Hendek Harbi, Medine-i münevverede muhasara hâlinde devam ediyordu. İslâm askeri arasında bulunan münafıklar, kalede bulunan Yahûdilere gizlice haber göndererek; “Sakın teslim olmayınız! Biz size bütün gücümüzle yardım ederiz” diyorlardı. Bu haber ile münafıkların yardımını bekleyen Yahûdîler, müdâfaaya yeni bir azim ve ümitle devam ettiler. Muhasara uzadı, bir aya yaklaştığı hâlde münafıklardan yardım gelmedi. Kalplerine korku düşüp, … Devamını oku

Hendek Harbi ve Benî Kureyzâ

Yahûdilerin ihânetleri -4- Mekkeli Müşrikler, Yahûdilerin teşvikiyle topladığı on bin kişilik bir ordu ile Medîne’nin batı ve kuzey tarafına gelip, ordugâhlarını kurdular. Bu ordugâh, hendeğin kazıldığı yerde idi. Peygamber efendimiz de, şanlı Eshâbı ile hazırlıklarını bitirmiş, müşrikleri karşılamak üzere ordugâhlarında bekliyorlardı. Bu sırada sevgili Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna hazret-i Ömer’in geldiği görüldü. “Yâ Resûlallah! İşittiğime … Devamını oku

Benî Kureyzâ Yahûdileri

Yahûdilerin ihânetleri -3- Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’den hicret ettiği yıllarda, Medîne-i münevverede Eshâb-ı kiramdan (radıyallahü anhüm) başka; Hıristiyanlar, Yahûdîler ve puta tapan müşrikler de vardı. Yahûdîler; Benî Kaynukâ, Benî Nâdir, Benî Kureyzâ olmak üzere üç kabîleden meydana geliyordu. Bunlar İslâm’a ve bilhassa sevgili Peygamberimize ziyadesiyle düşman oldular. Resûlullah efendimizin, Peygamber olduğunu biliyor, fakat kendi … Devamını oku

Sevgili Peygamberimize suikast girişimi!..

Yahûdilerin ihânetleri -2- Hicretin ikinci yılında Mekkeli müşrikler, her âileden sermâye alıp bir kervanı Şam’a gönderdiler. Başlarında Ebû Süfyân vardı. Kervan, mallarını sattıktan sonra kâr ile silah satın aldı. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) silahların Mekkeli müşriklerin eline geçmesini önlemek için üçyüzonüç Eshâb-ı kirâm ile kervanın yolunu kesmek için Medîne’den çıktı. Kervan başka yoldan Mekke’ye … Devamını oku

Müşrikler, Yahûdîler ve münâfıklar…

Yahûdilerin ihânetleri -1- Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın Medîne’ye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir devir başlamış oldu. Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’den Medîne’ye hicret etmekte olduğu işitilince, hâdise Medîne’de büyük bir sevinçle karşılandı. Müslümanlar onu karşılamak için yollara düştüler. Sevgili Peygamberimiz Kubâ’ya gelince orada ilk mescidi yaptırdı. Kubâ’da 10 gün kaldıktan sonra Medîne’ye … Devamını oku

Ana babanın vefâtından sonra borçlarını ödemeli

Ana baba hakları -7- İmam-ı Nesefî hazretleri, ana-babanın vefâtından sonra yapılması gereken vazifeleri bildirmeye şöyle devam ediyor: 11- Ana babanın vefâtında iskâtını yapmalı, kabre koymadan onların kul borçlarını ödemelidir. Allahın haklarından olan ölenin namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz. Vefat eden ana baba için, sevabı onlara olmak üzere oruç tutmalı ve hac … Devamını oku

Ana babanın vefâtından sonra onlara dua etmeli

Ana baba hakları -6- Ana babanın vefâtından sonra yapılması gereken vazifeleri bildirmeye devam ediyoruz: 7- Ana babaya, hayatlarında ve vefatlarından sonra da hep hayır dua etmelidir. Hadîs-i şerifte; (Ana babasına dua etmeyenin rızkı kesilir) buyuruldu. Miftâh-un-necât’ta yazılı hadîs-i şerîfte, (Bir kimse, mü’minler için, her gün yirmibeş kerre, istiğfâr okursa, Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden gıl ve hasedi çıkarır. İsmi, Ebdâl isimleri arasına … Devamını oku

Ana babanın vefâtından sonra evladın vazifeleri…

Ana baba hakları -5- İmam-ı Nesefî hazretleri, ana-babanın vefâtından sonra yapılması gereken kırk vazifeyi şöyle bildiriyor: 1- Ana babasının ölüm haberini alan evlat, önce kanunî işlemleri tamamlamalıdır. Cenazenin defin işlerinde erken davranmalı ve acele etmelidir. Hemen, ölümün gerçekleştiğini tesbit ve tevsik etmek için, Belediye ve diğer yetkili kurumların tayin ettiği bir doktordan “Ölüm Raporu” alarak, Mezarlıklar Müdürlüğüne müracaat edip “Defin Ruhsatı” almalıdır. … Devamını oku

Ana babaya mal ile yapılacak vazifeler

İmam-ı Nesefî hazretleri, evlâdının ana babasının sağlığında iken malı ile yapacağı on vazifeyi de şöyle bildiriyor: 1. Evlat, kendinden önce ana babaya elbise almalıdır. Kendi yiyeceğinden iyisini onlara vermelidir. 2. Ana baba uzakta iseler ziyaretlerine gitmelidir. Ana baba ve mahrem akrabaları ziyaret etmek vâcibdir. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır. Ziyarette sıra, ana, baba, evlat, … Devamını oku

Ana babaya ‘kalple’ yapılacak vazifeler

İmam-ı Nesefî hazretleri, sağlığında iken evlâdının ana-babasına karşı kalbiyle yapacağı on vazifeyi şöyle bildiriyor: 1. Ana-babaya acımalı, onlara çok merhamet etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:  (Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.) [Müslim] 2. Ana-babayı sevmelidir. Her fırsatta ana-babanın ellerini öpmeli, sevdiğini hissettirmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:  (Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur.) [Şir’a] 3. Ana-babanın sevinçlerine sevinmelidir. Bir şeye sevinince, (Ne iyi olmuş, … Devamını oku