Her gün çok dua ve istiğfar etmelidir…

Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.     Her gün kendimiz ve sevdiklerimiz için çok dua etmelidir. Dua, istemek demektir. Aç bir adamın, iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. İman ile ölenlere hatm-i tehlîl yapmak, yani yetmiş bin Kelime-i tevhîd okuyup, sevâbını rûhuna hediye etmek … Devamını oku

Her zaman çok istiğfâr okumalıdır

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.”       Evliyanın büyüklerinden Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretleri buyuruyor ki:    Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.) Bu fakîr [Muhammed Ma’sûm], her gün, farz namazlardan sonra, üç kerre istiğfâr duası … Devamını oku

Müslüman, her gün imanını tazelemelidir

Her Müslümanın, bilmesi lâzım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günâhtır.        Îman, Muhammed aleyhisselâmın Allahü teâlâdan getirdiği söz birliği ile bildirilmiş olan şeylerin hepsini kalbin tasdîk etmesi, yani inanması demektir. Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, tekrâr dirileceğimize, namaz kılmanın, ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğuna, şarap içmenin, kadınların başlarını, saçlarını, … Devamını oku

İmanı korumak için ne yapmalıdır?

Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azap çeker.       Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine [haramlara] uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir … Devamını oku

Rabbimiz dilediğine iman nasip eder…

Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki: ​”Allah, dilediğine hidayet verir (İslamiyet’e ulaştırır), dilediğini dalalette bırakır.”       Hidayet, hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek, doğru yola iletmek, dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak, yol gösterici, Kur’ân, tevhid gibi anlamlara gelir.Hidayet, doğru yolu gösterme, Allahü teâlânın razı olduğu yolda bulunma, cenab-ı Hakkın insanın … Devamını oku

İslâmiyet ilim dinidir…

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Âlim ile âbid (çok ibadet eden) arasında yüz derece vardır. İki derecenin arası yetmiş senelik mesafedir!”       Kur’an-ı kerim’in birçok yerinde ilim emredilmekte, ilim adamları övülmektedir. Mesela, Zümer Suresi dokuzuncu ayetinde (Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyruluyor. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin ilmi öven ve teşvik buyuran … Devamını oku

Sizin perhiz yapmanıza lüzum yok efendim!..

Eski zamandaki valilerden biri çok zengin olunca ölçüyü kaçırır. Hayatını yeme içme üzerine kurar. Yedikçe şişmanlar. Ve bir gün…       Kıyamet derdini bilseydik, dünyada dert diye bir şey tanımazdık. Bütün geçimsizlikler, ölümü unutmaktandır. Ölümü hatırlamak, en büyük nasihattir. Her iman sahibi kimsenin, ölümü çok hatırlaması gerekir. Ölümü çok hatırlamak, emirlere sarılmaya ve günahlardan … Devamını oku

Dinimizin temel bilgileri nereden öğrenilir?

Her Müslümânın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı “İlmihâl” kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lâzımdır.       Kur’ân-ı kerîmin hakiki manasını anlamak isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelâm, fıkıh ve ahlâk kitaplarını okumalıdır. Bu kitapların hepsi, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şeriflerden alınmış ve yazılmıştır. “Kur’ân Tercümesi” ismi verilen kitaplardan dinin lüzumlu bilgileri öğrenilemez. Bu tercümeler; okuyanları, bunları yazanların … Devamını oku

Hazreti Dıhye’nin iman etmesi…

Dıhye isminde zengin, yakışıklı bir genç vardı. Resulullah efendimiz onun iman etmesini çok istiyordu. Ve bir gün…             Kur’ân-ı kerimi, Peygamber aleyhisselâma, Cebrâil aleyhisselâm getirir ve ekseriyâ insan şeklinde gelirdi. Sahabe arasında, Dıhye isminde bir genç var idi. Gâyet zengin, yakışıklı, beyaz ve güzel idi. Cebrâil aleyhisselâm, çoğu kere onun şeklinde gelirdi. Bu Dıhye ilk zamanlar îmâna gelmemişti. Sık … Devamını oku

Osmanlıda ilmihâl kültürü

Osmanlıda Müslüman olan halk günlük hayatını, “İlmihâl” kitaplarında yazan bilgilere göre düzenlerdi.        Osmanlı medeniyetinde ilmihal kültürü zirveye taşınmıştı. Bu medeniyetin temelini hazırlayan ve insanların gönlüne Allah sevgisi ile beraber Allah korkusunu da yerleştiren, ihlas ile yazılmış “Birgivî Vasıyetnamesi”, “Huccetül-İslam İlmihali” ve “Mızraklı İlmihâl” gibi ilmihal kitapları olmuştur. Bu kitaplarda, ülkenin Padişahından dağdaki çobanına kadar herkese lazım olan, iman, ibadet ve … Devamını oku

“İlmihâl medeniyeti”ne ulaşamazsak!..

İlmihâl bilgilerini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyenler, Müslümânlıktan ayrılmak, küfür felâketine düşmek tehlikesindedir.       Peygamber Efendimizin “sallallâhü aleyhi ve selem” (İlim öğrenmek, erkek ve kadın her Müslümana farzdır) emrine uyarak, her Müslümanın  öğrenmesi lazım olan din bilgilerine “İlm-i hâl” denir. Bir kimsenin, bu bilgileri öğrenmeden, Müslüman olması,  dinini yaşaması ve Müslüman kalması imkânsızdır. Bu bilgiler, her Müslümana ekmek, … Devamını oku

Sâlih müminlere müjde!..

Sâlih olan mümin, Müslüman olduğunu söyler. Ehl-i sünnet îtikâdındadır. Sâlih mümin olan kimse cehenneme hiç girmez…       Dünyadaki insanlar, imanı ve amelleri, ibadetleri bakımından sekiz kısımdır. Bunlardan üç kısmı Müslüman ve beş kısmı da kâfir olan insanlardır. Müslümanlar da (Sâlih), (Fâsık) ve ehl-i bid’at itikadında olan (Sapık) müminler olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Müslüman olmayanlar ise; kendilerine asî kâfir, mürted, … Devamını oku

Çocuklara önce İslâmiyet öğretilmelidir

Müslümanlar, çocuklarını ilk mektebe vermeden önce, Kur’ân-ı kerim okumasını, namaz kılmasını, imanın, İslam’ın şartlarını, muhakkak öğretmelidir.           Her Müslüman’ın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı (İlm-i hâl) kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lazımdır. Nefs-i emmâremizin ve sapıkların, mezhepsizlerin ve kâfirlerin tuzaklarına düşmemek için biricik ilaç, ilmihâl kitaplarını okumak, imanı ve ibadetleri doğru olarak … Devamını oku