Dünyanın her tarafına Peygamber gönderilmiştir

Hiçbir akıl, âhiret bilgilerini bulamayacağı, çözemeyeceği içindir ki, Allahü teâlâ, her asırda, dünyanın her tarafına, Peygamber göndermiştir.       Dîn-i islâmda aklın ermediği şeyler çoktur. Fakat, akla uymayan bir şey yoktur. Âhiret bilgileri ve Allahü teâlânın beğenip beğenmediği şeyler ve Ona ibâdet şekilleri, eğer aklın çerçevesi içinde olsalardı ve akıl ile doğru olarak, bilinebilselerdi, binlerce … Devamını oku

İlim öğrenmek ve öğretmek…

İslâm bilgileri, ancak üstâddan ve kitaptan öğrenilir. İslâm kitaplarına ve rehbere lüzûm yoktur diyenler, yalancıdır, zındıktır!       Allahü teâlâ, Resûlünü, Kur’ân-ı kerîmi teblîğ etmek, öğretmek için gönderdi. Eshâb-ı kirâm, Kur’ân-ı kerîmdeki bilgileri Resûlullahtan öğrendiler. Din âlimleri de, Eshâb-ı kirâmdan öğrendiler. Bütün Müslümanlar da, din âlimlerinden ve bunların kitaplarından öğrendiler. İslâm bilgileri, ancak üstâddan … Devamını oku

Nasihat, tatlı dil ve güler yüzle yapılmalıdır…

Herkese tatlı dil, güler yüz göstermek, kimseyi incitmemek, kanunlara uymak, en tesirli, en faydalı nasihat yapmak olur.        İnsanlara nasihat ederken, herkese tatlı dil, güler yüz göstermelidir. Din-i İslâmı anlatmak için (Emr-i ma’rûf) iki şekilde yapılır:   Birinci yol, söz, yazı ve her çeşit yayın vasıtası iledir. Bunu yaparken, bilgi az ise ve şahsa, âdetlere, kanunlara dikkat … Devamını oku

Nasihat eden, ilim ve ihlâs sahibi olmalıdır

Bir kimsenin kusurunu, emr-i maruf için de olsa, herkesin önünde söylemek, uygun değildir. Aksine, kusurlarını gizlemek gerekir.           Nasihat eden kimselerde, üç şeyin bulunması lâzımdır: İlim, akıl ve ihlâs…   1- İlim sahibi olmalıdır… Anlatacağı iyiliğin iyi, kötülüğün kötü olduğuna dair muteber kitaplardan delili bulunmalıdır! Sabretmesini bilmelidir! İlmi noksan olan, tebliğ edeceğini kendisi … Devamını oku

İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır

Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl kitaplarını okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin zevkini aldılar.       Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz buyurdu ki: (İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.) Ölmemek için, yemek, içmek lâzım olduğu gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dînini, îmânını öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her zaman … Devamını oku

İslâmiyetin temeli, ilim öğrenmek ve öğretmektir

“İslâmın emir ve yasaklarını öğreten fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevâbı, cihâd sevâbından çoktur.”       Dîn-i islâmın temeli, îmânı, farzları ve harâmları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslâmiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümanlara (Emr-i ma’rûf) yapmayı emrediyor. Yani, benim emirlerimi, bildiriniz, öğretiniz diyor ve (Nehy-i … Devamını oku

Müslüman, baştan sona faydalı kimse demektir…

Müslüman, insanların haklı olduğu işlerinde ona vasıta olmalı, böylece onlara yardım etmeli, imkânı nispetinde onların ihtiyaçlarını görmelidir.           Müslüman, diğer Müslüman kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği şeylerin başkalarına da yapılmamasını ister. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:    (Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmeyen kâmil mümin olamaz.) [Buhari]   Müslüman, … Devamını oku

Allahü teâlânın emrettiği iyi şeyleri öğrenmelidir

Müslümanlar, Allahü teâlânın yasak ettiği, zararlı şeyleri almaz, kullanmaz, dinlemez, okumaz ve bakmaz. Kimseye kötülük yapmaz.        Müslümanlar, Allahü teâlânın emrettiği iyi şeyleri öğrenmek, öğretmek ve yapmak için uğraşır. Hikmeti ve faydası olan işleri yapar.   Hikmet; peygamberlik, faydalı ilim ve sanat, edep, ahlâk ve nasîhat ile ilgili güzel sözler, helâl ve haramı … Devamını oku

Ramazandan sonra iki gün kaza orucu tutulmalıdır…

Ramazana, hilâli görmekle değil de, önceden hazırlanmış takvimlere göre başlayanlar, bayramdan sonra iki gün kaza niyeti ile oruç tutmalıdır.     Ramazanın başlamasında hesaba, takvime göre değil, hilalin görülmesine itibar edilir. Hesaba, takvime göre hareket edilmez. Hilalin görüleceği gün değil, doğacağı gün, doğru olarak hesapla tespit edilir. Fakat dinimiz, oruca başlamayı ve bayramı, hilalin doğmasına değil, … Devamını oku

Bir ramazan böyle geçti…

Cenâb-ı Hak, bu mübarek ayın bereketinden layıkı ile istifade eden kulları zümresine bizleri de dâhil eylesin! Tekrarına kavuşmayı cümlemize nasip eylesin!        Kavuşmakla şereflendiğimiz ve “elvedâ” diye uğurladığımız rahmet, mağfiret ve cehennemden âzad ayı olan mübârek Ramazan-ı şerîfin her günü Müminlerin bayramı idi. İnşallah bizlerden hoşnut ve razı olmuştur. Cenâb-ı Hak, bu mübarek ayın feyiz ve bereketinden … Devamını oku

Huzurlu bir hayat için muhabbet şarttır…

İnsanların birbirini sevmediği, herkesin birbirine düşman olduğu yerlerde, huzur ve saâdet aramak beyhudedir.       Ramazân-ı şerîf, muhabbet ayıdır. Allahü teâlâ, Müslümanların birbirlerini çok sevmesini istemektedir. Bu, imanın temelidir. Bir Müslümana düşmanlık yapmak, kalbinde ona karşı kin beslemek, son nefeste imansız olarak ölmeye sebep olur.   İman, dört sevginin kalpte beraber bulunmasıdır. Bunlar; Allahü … Devamını oku

Ramazan-ı şerîfte çok dua ve istiğfar etmelidir…

Bu ayda ve başka zamanlarda, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.        İnsan, bu dünyada kalmak için yaratılmadı. Dünyada iş yapmak, çalışmak için yaratıldık. Çalışmalıyız! Çalışıp da, kazanıp da ölen bir kimse için korkacak bir şey yoktur. Hatta, böyle ölmek, bir devlet ele geçirmektir… … Devamını oku

İbadetlerin kabul olması için ne yapmalı?..

Her zaman ve bu ayda yapacağımız duaların ve ibadetlerin kabul olması için, beş şeye çok riayet etmelidir…       “On bir ayın sultanı” olan ramazan ayının gündüzlerini oruç tutarak ve gecelerini de terâvih namazı kılarak geçirmeye çok gayret etmelidir. Bu ayda, Allahü teâlâ kullarınının dört şeyi yapmasını da çok sever. Bunlar; kelime-i şehadet getirmek, günahlara tövbe ve istiğfar etmek, Cennete girmeyi ve … Devamını oku