“Bağdat’tan gelen genç nerede?”

“Bağdat’tan gelen genç nerede?” (Dünden devam) Bağdat’ta yetişen Mârûf-i Kerhî hazretleri şöyle anlatıyor: Râhibe olan nefretimden, evimi ve mektebi terk edip çıktım Bağdat’tan. Bitkin bir hâlde Kûfe’ye vardım ve ilk rastladığım câmiye girip oturdum. Nûr yüzlü bir zât vaaz ediyor, kalabalık bir cemaat de “can kulağıyla” onu dinliyordu. Merak ettim. Ve kulak verdim: “Kim Allahü teâlâya … Devamını oku

Âhirette ateşten kurtulmak için…

Âhirette ateşten kurtulmak için… Bağdat’ın “Kerh” beldesinde doğan Mârûf-i Kerhî hazretlerine bir “genç” gelip; “Allahın sevgisine nasıl kavuşurum?” diye sordu. Büyük velî; “Ona sâdık kul olmakla” buyurdu ve onu alıp sultânın kapısına götürdü. Kapıda biri duruyordu. İki ayağı da sakattı. Ama sâdıktı o kapıya. Oradan bir yere ayrılmıyordu. Çünkü gidecek başka kapı yoktu. O kişiyi … Devamını oku

“Çilekeş olan, başarılı olur!..”

“Çilekeş olan, başarılı olur!..” Basra’da yaşıyan Mâlik bin Dînar hazretleri, bir sohbetinde “Kardeşlerim! Nasıl ki, yağmurla yerlere ‘can’ gelirse Kur’ân-ı kerîm okumakla da kalplere ‘nûr’ dolar” buyurdu. Ve ekledi: “İki şey vardır ki, ikisi de çok büyük bir nîmettir.” Sordular ki: “Onlar nedir efendim?” “Birincisi; Allah adamlarının sohbetinde bulunmak, ikincisi, gece herkes uyurken kalkıp namaz kılmaktır” buyurdu. … Devamını oku

“Ücreti vermezsen seni suya atarız!”

“Ücreti vermezsen seni suya atarız!” Basra’da yetişen velîlerden Mâlik bin Dînar hazretleri, Hasan-ı Basrî hazretlerinden “Feyiz” alıp, velîler arasına girdi. Ama kendisini gizler, evliyâ olduğunu bilmezdi kimseler. Bir gün evden çıktı. Gidip bindi bir gemiye. Az sonra gemici geldi. “Ücretini ver!” dedi. Ancak hiç para yoktu üzerinde. Zîra hırsız, cüzdanını çalmıştı. “Param yok, sonra versem … Devamını oku