“İyi insan nasıl olur efendim?”

Belh şehrinde doğan Hâtim-i Esâm hazretlerinin kabr-i şerîfi de bu yerdedir.   Bir gün Resûlullahın ravdasında, yalvardı:   “Yâ İlâhî! Resûlünün hürmetine beni affet.”   O an bir ses duydu.   Gâipten geliyordu…   Kulak verdi.   “Habîbimin hatırı için, orada olanların hepsini affettim” diyordu.   ● ● ●   Bir gün bir hastalığa yakalandı.   Doktorlar çâresini bulamadılar. … Devamını oku

Müslümanlık, kısaca nedir efendim?

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi.   Bir kimse anlatıyor:   Benim, Zeyd isminde bir amcam vardı ki, Câfer-i Sâdık hazretlerini sevmezdi.   Bir gün bir yerde bu velînin kerâmetleri anlatılıyordu.   Amcam geldi. Biraz dinleyince;   “Câfer neredee, böyle işler nerede?” deyiverdi.   Hazret-i Câfer bundan haberdar olunca çok üzüldü!   Gönlü incindi… … Devamını oku

Kusuru başkasında arama!

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, bir günkü sohbetinde;   “Birine kızarsanız yâhut biri size kızarsa, hemen iki rekât namaz kılıp tövbe edin” buyurdu.   Hikmetini sordular.   Cevâbında;   “Çünkü kusuru başkalarında değil, kendimizde arayacağız, kendimizi kusurlu göreceğiz” buyurdu.   ● ● ●   Bir gün de bu zâta;   “Ey efendim, Allahü teâlâ, fâiz … Devamını oku

Kimsede vefâ kalmadı!..

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi.   Fıkıh, hadîs ve tefsîr ilimlerinde devrinin bir tekiydi.   Hattâ İmâm-ı âzam, bu zât hakkında;   “Ben, ömrümde ondan derin bir âlim görmedim” demiştir.   Her mârifette mâhirdi.   Her ilimde üstattı.   Yumuşak huylu olup, kimseyi incitmez, her mümini, kendinden daha üstün bilirdi.   Birkaç … Devamını oku

“Kalbin sıkılıyorsa zikret!”

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi. Kabr-i şerîfi Medîne’de, Cennet-ül Bakî kabristanındadır.   Bir gün sohbetinde;   “Allah adamlarını çok sevin ve onların hayat tarzını kendinize örnek alın. Allah dostlarını sevmek, insanın ihlâsını arttırır” buyurdu.   Cemaat duygulandı!   Ve merakla sordular:   “Efendim, bu dünyâda kim kimi seviyorsa âhirette de onunla … Devamını oku

Bana nasîhat edin efendim!

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi.   Kabr-i şerîfi de ordadır.   Cennet-ül Bakî kabristanında.   Câfer-i Sâdık hazretlerinin dedesinin dedesi Server-i kâinattır. (Aleyhissalâtü vesselâm.)   ● ● ●   Dâvud-i Tâî hazretleri, bir sabah Câfer-i Sâdık hazretlerinin yanına geldi.   Ve hürmet gösterip;   “Ey Câfer! Sen Resûlullah’ın torunusun. Bana nasîhat et de … Devamını oku

“Emr-i mârufta çok çile vardır!”

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi.   Kabr-i şerîfi Medîne’de, Bakî kabristanındadır.   Bir kimse İmâm-ı Câfer hazretlerine geldi ve ona;   “Yâ İmâm lütfen duâ buyurun. Allahü teâlâ bana çok mal, çok para versin ve çok hac yapmamı nasip eylesin” diye ricâ etti.   Hazret-i İmâm;   “Pekâlâ” dedi.   Ve el kaldırıp “Yâ … Devamını oku

Nimetin kıymetini bilmek…

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri, Medîne’de dünyâya geldi.   Kabr-i şerîfi, Medîne’de, Cennet-ül Bakî kabristanındadır.   Süfyân-ı Sevrî hazretleri bir gün Câfer-i Sâdık hazretlerinin evine gitti ve huzûruna girip görüşmek için izin istedi.   İzin alınca huzûruna girdi…   Hazret-i Câfer;   “Ey Süfyân! Sen zaman zaman sultânla görüşüyorsun. O seni arıyor, sen … Devamını oku

Git, İmâm-ı Câfer’i bana getir!

Câfer-i Sâdık hazretleri, İslâm âlimlerinin göz bebeğidir. Zamânın hükümdârı, bir gece vezîrine “Git, İmâm-ı Câfer’i bana getir. Onu öldüreceğim” dedi.   Vezîr, ona;   “Amân hükümdârım! Gece gündüz ibâdetle meşgul olan ve devlet işlerine karışmayan bu kimseyi öldürmekten vazgeçin!” dedi.   Ve epey dil döktü.   Ama iknâ edemedi.   Mecbûren gidip çağırdı.   O arada hükümdâr, cellâtlara “İmâm-ı … Devamını oku

Abdest alan râhip!..

Câfer-i Sâdık hazretlerine, bir gün “iki genç” gelip, “Efendim, bize abdestin fazîletinden anlatır mısınız” dediler.   Büyük velî, “peki” dedi.   Şu hadîs-i şerîfi nakletti:   (Ümmetimin abdest uzuvları, mahşer karanlığında öyle nûrlu olur ki, etrâflarına ışık saçar. Başkaları onlara gıbtayla bakıp, keşke biz de bu ümmetten olsaydık diye hayıflanırlar.)   Sonra o gençlere;   “Eski … Devamını oku

Hâlis tövbe eden sarhoş!..

Şam’da dünyâya gelen Ebû Bekr-i Sûsî hazretlerinin kabr-i şerîfi de bu şehirdedir.   Bir gün talebesiyle sohbet ediyordu.   Bir ara dergâhtan içeri bir genç girdi.   Elbisesi kir pas içindeydi.   Üstelik de “sarhoş”tu.   Ayakta duramıyordu.   Talebeler tiksindiler ondan.   O genç, nihâyet bir kenara yığılıp kaldı!   Büyük velî, derse ara verip “Evlâtlarım! Onu böyle görünce … Devamını oku

“Namaz, dînin direğidir”

Kalender Baba, Gelibolu’yu nurlandıran bir Allah adamı.   Bu zâtı sevenlerden biri, onu ziyâret için bindi katırına, düştü yola…   Ama bir mola yerinde kaçtı hayvanı.   O ıssız yerde bineksiz kalakalmıştı…   Çâresizdi!..   Ellerini açıp;   “Yâ Rabbî! Kalender Baba hürmetine bana yardım et” diye yalvardı.   O esnâda, hayvanının ilerden geldiğini gördü.   Hem … Devamını oku

Kurtarıcı aslan!..

Kalender Baba, Gelibolu’yu nurlandıran bir Allah dostudur.   Bir gün birkaç sevdiği huzûruna gelip “Efendi Baba! İzninizle sefere çıkacağız” dediler.   Mübârek zât;   “Hayhay! Selâmetle gidin, bir sıkıntıya düşerseniz, hemen beni hâtırlayın” buyurdu.   “Peki baba” dediler.   Ve düştüler yola.   Ancak bir yere geldiklerinde, “harâmîler” kestiler yollarını.   Şaşırdılar.   Çâresizdiler!..   Hemen Kalender Baba’yı … Devamını oku