ÖMER MUHDÂR BİN ABDÜRRAHMÂN

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Ömer el-Muhdâr bin Abdürrahmân es-Sekkâf’dır. Doğum târihi bilinmemektedir. 833 (m. 1429) senesinde Terim denilen yerde, öğle namazının secdesinde iken vefât etti. Zenbil kabristanına defnedildi. Hâller ve kerâmetler sahibi olup, çok kerâmetleri görüldü. Tarla ve bahçesindeki mahsûlü korumak için bir bekçi bulundurmazdı. Kendisinden izinsiz olarak kim birşey aldı ise, hayvan olsun, insan olsun, … Devamını oku

SARI GÜRZ NÛREDDÎN HAMZA EFENDİ

Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, Osmanlı kadıaskeri. Aslen Balıkesirlidir. Doğum târihi bilinmemektedir. Babası, Karasili (Balıkesirli) Yûsuf Efendi’dir. Kısa boylu, etine dolgun ve sarı sakallı olduğu için Sarı Gürz, dîn-i İslâma hizmetlerinden dolayı da Nûreddîn lakabı verildi. 927 (m. 1521) senesinde İstanbul’da vefât edip, Fâtih’te Yayla Câmii yakınlarındaki mektebin bahçesine defnedildi. Evinin ve kabrinin bulunduğu yerlere Sarı … Devamını oku

NÜVEYRÎ

Fen ve fıkıh âlimi. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ali bin İbrâhim bin Abdülhâlık en-Nüveyri olup, künyesi Ebü’l-Kâsım’dır. Nüveyrî adıyla meşhûr oldu. 801 (m. 1399) senesi Receb ayında, Mısır’da doğdu. 898 (m. 1493) senesi Cemâzil-evvel ayının dördünde, Pazartesi günü Mekke-i mükerremede vefât etti. Mescid-i Harâm’da cenâze namazı kılınıp, Muallâ kabristanına defnedildi. Nüveyrî, Mısır’ın … Devamını oku

SAMSÛNÎ-ZÂDE (Ahmed bin Muhammed Efendi)

Osmanlı âlımlerinden. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Hasen bin Abdüssanıed Samsûnî’dir. Edirne kadılığı ve başka mühim vazîfelerde bulunmuş olan, Muhammed bin Hasen Samsûni Efendi’nin oğludur. Bunun için Samsûnî-zâde diye meşhûr olmuştur. Doğum târihi bilinmemektedir. 978 (m. 1570) senesi Muharrem ayının başlarında vefât etti. Zamanının âlimlerinden Sarı Kerez (Kiraz) Efendi’nin derslerinde yetişip, Müeyyed-zâde hazretlerinin mülâzimi oldu. … Devamını oku

NÛREDDÎN KÂHİRÎ (Ali bin Abdürrahmân)

Şafiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ali bin Abdürrahmân bin Muhammed bin Muhammed bin İsmâil es-Sülûkâmî olup, künyesi Ebü’l-Hasen, lakabı Nûreddîn’dir. 746 (m. 1345) senesinde doğdu. 842 (m. 1438) senesi Muharrem ayında vefât etti. Doğum ve vefât yeri kesin olarak belli değildir. Nûreddîn Kâhiri; Bülkînî, Ebnâsî ve Esnevî’den fıkıh ilmini; Külâî’den ferâiz ilmini öğrendi. Birçok âlimden … Devamını oku

NİZÂMÜDDÎN HÂMÛŞ

Bu hara’da yetişen evliyânın büyüklerinden. Hâce Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin talebesi ve Sa’düddîn Kaşgârî’nin hocasıdır. İsmi, Mevlânâ Nizâmüddîn Hâmûş’dur. Doğum ve vefât târihleri bulunamamıştır. Sekizinci asrın ortalarında doğup, dokuzuncu asrın ortalarında, doksan yaşlarında vefât ettiği bilinmektedir. İlk zamanlarda lüzumu kadar zâhirî ilimleri tahsil ettikten sonra, tasavvuf yolunda ilerlemeye çalışan Nizâmüddîn-i Hâmûş, riyâzet ve mücâhede ile nefsini … Devamını oku

SA’DÎ ÇELEBİ

Osmanlı şeyhulislamlarının onuncusudur. İsmi, Sa’dullah bin Îsâ bin Emîrhân’dır. Sa’dî Çelebi veya Sa’dî Efendi diye meşhûr olmuştur. “Beydâvî Muhaşşîsi” diye de bilinir. Doğum târihi bilinmemektedir. Kastamonu’nun Daday ilçesinde doğdu. 945 (m. 1538) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eyyûb Sultan civarında defnedildi. Küçük yaşta babası ile birlikte İstanbul’a geldi. Babasının Murat Paşa Câmii’nde İmâm olması üzerine, ilk … Devamını oku

RÜSTEM HALÎFE BURSEVÎ

Osmanlı Devleti zamanında Bursa’da yaşayan evliyâdan. Aslen Bolu vilâyetinin Göynük kazasından olup, orada dünyâya geldi. Doğum târihi belli değildir. Sonra Bursa’ya yerleşti. Önceleri ticâretle meşgûl olurdu. Sonra Kastamonulu Şeyh Hacı Halîfe’ye talebe olarak tasavvuf yoluna intisâb etti. Ölmeyecek kadar yer içer, az şey ile kanâat edip yaşardı. Dâima riyâzet hâlinde idi. Devamlı Kur’ân-ı kerîm okumakla … Devamını oku

NEVÂCÎ (Muhammed bin Hasen)

Şâir, edîb ve Şafiî mezhebi âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Hasen bin Ali bin Osman, nisbeti Nevâcî’dir. Lakabı Şemseddîn olup, Nevâcî adıyla meşhûrdur. 785 (m. 1383) senesinde Kâhire’de doğdu. 859 (m. 1455) senesi Cemâzil-evvel ayının onbeşinde, Salı günü Kâhire’de vefât etti. Zamanının en büyük şâirlerinden olan Nevâcî, Ebnâsî Zâviyesi’nde büyüdü. Kur’ân-ı kerîmi, “Umde”, “Elfiye”, “Tenbîh” ve … Devamını oku