Âb-ı Hayat – 4404

Hakiki müslüman, çok yapması lazım da, günde hiç olmazsa birkaç kere; ben şimdi musalla taşında yatacağım herhalde deyip, ölümü düşünürse, bu, dağdan inen taşa frendir. Yoksa o freni kullanmazsak; o, gittikçe hızlanır, hızlandıkça insanın hırsı artar. Hırsı arttıkça, sürati artar. Sürati arttıkça, hırsı artar. Mübarek Hocamız buyurdular ki; Buna hırs-ı pîrî derler, durduramazsın. Onun için, … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4402

Lokman Hakim hazretleri oğluna buyurmuş ki; Oğlum, iki şeyi unut, iki şeyi unutma. Yaptığın iyilikleri unut, ne olur bir daha bahsetme. Allahü teala kabul ettiyse etti, etmediyse etmedi. Ama sen bunu tekrar söylersen, kabul olsa da kaybedersin. Cenab-ı Hak yapılan iyiliğin tekrarını sevmiyor. Allahın büyüklüğünü say istediğin kadar, ama ben sana şunu yapmıştım; boş şey … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4401

Mübarek Hocamız “Allah rahmet eylesin” buyurdular ki; “Ramazan-ı şerifin her günü bayramdır. Çünkü insan hapisten çıktığı gün ne yapar, bayram yapar. İnsanın günahlarının af olduğu gün de bayram olur. Ramazan-ı şerifte binlerce kişi af oluyor. Bu bayram onların hakkı değil mi?” Dolayısıyla arkadaşlarımız gerek Cuma geceleri, gerekse mübarek gecelerde, hele Ramazan-ı şerifte verilen ihsanlardan istifade … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4400

Mübarek Hocamız “Allah rahmet eylesin” buyurdular ki; Allahü teala kullarına iki ibadetin sevabını bildirmemiştir. Birisi, Ramezân-ı şerif oruçlarının sevabı, biri de yemek yedirmek sevabı. Bunların Allah katında sevabını yalnız kendisi bilir. Diğer ibadetlerin ne kadar sevapları olduğu kitaplarda açıklanmıştır. Ama yemek yedirmenin yoktur. Onun için, mü’minler mümkün mertebe bir çay için de olsa, bir kahve … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4398

Hocamız “rahmetullahi aleyh” buyurdular ki, Ramazan-ı şerif 30 gün bayramdır, üç gün değil. Çünki bunun her gün ve gecesinde binlerce, onbinlerce müminler afv olur. Öyle bir afv ayıdır bu ay. Ne mutlu, Allahü tealaya hamd olsun ki, Ehl-i sünnet itikadı üzere bu ayı Ramazan-ı şerif ayı olarak idrak etmemizi bize nasip eyledi. Ramazan-ı şerif ayının … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4397

Ramezan-ı şerifde, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce müslüman afv olur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübârek ayda Onun şânına yakışacak kulluk yapmağı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmağı, hepimize nasip eylesin! Âmîn. Müslüman akıllı tüccar gibi olmalıdır, ne yaptığını … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4395

Ramezan-ı şerif insanları çok mahzunlaştırıyor. Böyle biraz da gücünü kuvvetini alıyor, halsiz bırakıyor. Dün gece sahura kadar hiç uyuyamadım. Mübarek Hocamız da bazen; “Bu gece hiç uyuyamadım kardeşim, aklım şuna takıldı” buyururlardı ve kalkarlardı sabah namazından sonra, akıllarına ne takılmışsa, yazıyorlar, yazıyorlar, sonra bizi çağırıyorlar, okuyorlar, ne anladınız buyuruyorlardı. Efendim tamam, çok güzel. Allah razı … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4393

Allahü teala bu ayın hürmetine hepimizi afv-ı mağfiret eylesin. Kitaplarda diyor ki; Ramezan-ı şerifte bir gün oruç tutmak Ramezan-ı şerif dışında bin sene oruç tutmaktan daha efdaldir, daha sevaptır. Onun için farzın yanında nafileler, deryada bir damla sevaptır, buyuruyorlar. Böyle mübarek bir ay. Ve de; beş vakit namaz, namaz arasındaki günahlara keffarettir. Çünkü her namaz … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4392

Allahü teala çok Ramazan’ları idrak etmemizi nasib etsin. İki arkadaş varmış, biri şehit düşmüş, diğeri de birkaç sene sonra veya bir sene sonra vefat etmiş. O, sonra vefat eden adam, önce şehit düşenden daha çok derecelere kavuşmuş, daha büyük makamlar elde etmiş. Demişler ki; Allah Allah, bu nasıl olur. Cevap: bunun üzerinden altıbin rekat namaz … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4391

Mübarek Hocamız “Allah rahmet eylesin”, Kuleli Askeri Lisesi’nde buyurdular ki; Efendim, Ramazan bayramı üç gün değil, tam otuz gün. Ramazan-ı şerîfin her günü bayram efendim, buyurdular. Çünkü her gün binlerce, on binlerce, yüz binlerce müslüman affa uğruyor, Cennete gidiyor. Bu bir. İki, Ramazan-ı şerîfte mümin kâfir, müslüman mürted ne varsa, hiç kimseye azab yok. Bir … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4388 (Cuma’nız Mübarek Olsun)

ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Bir gün Şah-ı Nakşibend hazretleri “kuddise sirruh” misafirlerine ziyafet veriyormuş. Bir derviş de orada oturuyormuş. Onu da sofraya davet etmişler. Efendim, ben oruçluyum, demiş. Evladım, o nafile oruçtur, bozabilirsin demişler. Olmaz efendim demiş. Ramazan-ı şerifteki tuttuğum oruçların sevabı senin olsun, boz orucunu, sofraya gel demiş. Olmaz efendim. Peki ömrüm … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4387

Mübarek Hocamız buyurdular ki; Tam İlmihal’i okuyan, onu öğrenen âlim olur. Neden? Çünki, âlimlerin sözü. “Benim sözüm değil. Ben bir kelime ilave etmedim kendiliğimden. Bir kelime koymadım. O pırlantaların arasında cam parçasının ne işi var. Hele içindekileri de yaparsa, tatbik ederse, evliya olur”, buyurdular. Enver Abi sabahleyin hastahanede dedi ki; hepimiz okuyoruz elhamdülillah. Ama şöyle, … Devamını oku

Âb-ı Hayat – 4386

Mübarek Hocamız, “Allah rahmet eylesin, Allah şefaatlerine nail eylesin”, kırk veya elli senede o Tam İlmihal’i hazırladılar. Hiç durmaksızın, gece gündüz durmaksızın, vakti saati belli olmaksızın. Çok defa gece saat 02.00 de matbaaya telefon edilmiştir, baskıyı durdurun, ilave var diye. Böyle bir çalışma içerisinde bu eser meydana gelmiştir ve eserin en kısa tarifi; binlerce çiçekten … Devamını oku