Duâ almaya bakın!

Cemâleddîn Mahmud Hulvî “rahmetullahi aleyh” hazretlerinin kabri, İstanbul Şehremini semtinde, Şirvânî Dergâhının bahçesindedir.   Bu zât anlatır:   Gencin biri, uzaklarda bir evliyâ zâtın olduğunu öğrenip, ziyâretine gitti bir gün. Kendi kendine;   “O zât bir duâ eder de, kalp gözüm açılır” diye ümitleniyordu.   Günlerce yol gidip, buldu velînin evini.   Kapıdan girerken aksırdı.   Ve “Elhamdülillah” … Devamını oku

Herkese iyilik edin!

Celâleddîn Devânî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, İran’da yetişen evliyâdandır. 1502’de İran’ın Kâzerûn şehrinde vefât etti.   Şu hâdiseyi anlatır:   “Fâhişelik yapan bir kadın, yolculuğu esnâsında bir kuyuya rastladı. O sırada bir köpek ilişti gözüne. Susuzluktan dili sarkmıştı zavallının.   Yüreği sızladı.   Su içirmek istedi ona.   Ancak su, çok derindeydi.   İp ve kova da yoktu … Devamını oku

Mühim olan son nefestir!

Celâl Alî Dede “rahmetullahi aleyh” Anadolu velîlerindendir…   Trablus’ta vefât etti…   Bir gün şunu anlattı:   Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerine bir papaz gelip “Ey Cüneyd! İkimiz de din adamıyız, hangimiz daha üstünüz?” diye sordu.   Buyurdu ki:   “Haftaya gel, cevap vereyim”   “Neden şimdi söylemiyorsun?”   “O vakit belli olacak.”   Papaz;   “Pekâlâ” deyip … Devamını oku

Sizin yanınızda kalbim ferahlıyor…

Cârullah Veliyyüddîn Efendi “rahmetullahi aleyh”, büyük velîlerdendir. 1738’de İstanbul’da vefât edip, Fâtih’te, kendi yaptırdığı külliyenin bahçesine defnedildi.   Bir talebesi;   “Hocam! Sizin yanınızda kalbim ferahlıyor, ayrılınca tekrar bozuluyor. Hikmeti nedir acabâ?” diye sordu.   Cevâben;   “Eshâb-ı kirâm da böyleydi evlâdım” buyurdu.   Ve şunu anlattı:   Ebû Dücâne hazretleri, bir gün Hazret-i Ebû Bekr’e gidip; … Devamını oku

Lâ havleyi çok okuyun!

Manisa-Demirci’de medfun bulunan Şeyh Sinan Efendi “rahmetullahi aleyh”, hacca gitti bir sene.   Dönüşte bir gemiye bindi.   Bir miktar yol almışlardı ki, bir “korsan gemisi” belirdi.   Ve hızla yaklaştı bu gemiye.   Maksatları kötüydü…   Hepsi de eşkıyâ idi.   Baskın yapacak, mal ve canlarına zarar vereceklerdi bu Müslümanların.   Ama yapamadılar.   Âciz kaldılar…   … Devamını oku

Allah her şeye kâdirdir

Hak dostlarından Şeyh Sinan Efendi “rahmetullahi aleyh” Manisa erenlerindendir.   Bu zâtı seven birinin üç aylık bebeği hastalandı bir gün.   Doktorlar âciz kaldı.   İlâçlar fayda etmedi.   Anne baba çâresiz, getirip bırakıverdiler çocuğu bu zâtın kollarına.   Mecburdular.   Ve kendisine;   “Hocam! Bu yavrumuz çok hastadır” dediler.   Büyük velî sordu:   “Doktora götürdünüz … Devamını oku

Allah dostlarını üzmek!..

Şeyh Sinan Efendi “rahmetullahi aleyh”, Manisa’da yaşayıp, orada vefât eden erenlerdendir…   Allah dostu bir velîdir.   Edepsizin biri, sözleriyle üzerdi bu Allah dostunu.   Zîra tanımıyordu onu.   Yakınları, o adama;   “O hakâret ettiğin zât kimdir biliyor musun?” dediler.   Adam da umursamaz bir tavırla cevap verdi:   “Bilmiyorum, kimmiş?”   Yakınları;   “O, Allah’ın velî bir … Devamını oku

O zâtın hürmetine ya Rabbî..

Manisa-Alaşehir’de, Şeyh Sinan Câmii avlusunda bir velî zât yatıyor…   Şeyh Sinan Efendi “rahmetullahi aleyh”…   Sevenlerinden biri hastalanıp yatağa düştü bir gün!   Doktorlar, ilâç bulamadı derdine.   Adamcağız çâresizdi!..   Her yere başvurmuştu.   Nihâyet bu zâtı hâtırladı.   Manisa’da bir dostu vardı.   Ona mektup yazıp;   “Şeyh Sinan hazretlerinin türbesine git… Orada … Devamını oku

Ekmek bulamazlardı

Hacı Bektaş Dede “rahmetullahi aleyh”, Manisa erenlerindendir…   Babası vefat edince; annesiyle birlikte zor günler geçirdiler.   Ancak, o asil hanımefendi, kimseden yardım istemedi.   Hacı Bektaş, çocuk olmasına rağmen çoğu günlerini oruçla geçirir, “su” ile açardı iftarını.   Zira ekmek bulamazlardı yemeye.   Ancak bir gün çok acıktı.   Yemek için bir şey yoktu…   … Devamını oku

Kitap okusunlar!

Manisa’nın Akhisar ilçesi, Beyoba köyünde medfun bir Hak dostu var.   Hacı Bektaş Dede.   “rahmetullahi aleyh”   Bu zât, bir sohbette;   “Bir zaman gelecek, dünyâda hakîkî evliyâ kalmayacak. Mürşit bulunmayacak. Yazık o milletin hâline” buyurdu.   Sordular:   “Peki efendim, o zamanki insanlara ne tavsiye edersiniz?”   Cevabında;   “Mutlaka bir İslam âliminin, bir … Devamını oku

Çocukken belliydi…

Manisa’nın Akhisar ilçesi, Beyoba köyünde medfun bir Hak dostu var.   Hacı Bektaş Dede.   “rahmetullahi aleyh”   Bu zatın, ileride “yüksek bir veli” olacağı, daha çocukluğunda belliydi.   Şöyle ki;   Abdestsiz biri, onu kucağına almak istese, gitmezdi mesela.   Yine o doğduğunda ramazandı.   Gündüzleri süt emmezdi.   İftar olunca emerdi ancak.   … Devamını oku

Sevgi kimden?

Manisa velilerinden Derviş Ali Efendi “rahmetullahi aleyh” gizli Hak âşıklarından bir velidir.   Bir gün talebelerine;   “Beni seviyor musunuz çocuklar?” diye sordu.   Bir ağızdan cevap verdiler:   “Hem de çok seviyoruz efendim.”   Sordu yine:   “Peki bu sevgi kimdendir, benden mi, sizden mi?”   Talebeler önce durakladı.   Sonra cevapladılar:   “Bizdendir hocam.”   Bunun … Devamını oku

“Günâhın büyüğü küçüğü olmaz!”

Attâr Hoca “rahmetullahi aleyh” Manisa velîlerindendir… Sevenlerinden biri, köyünden çıkıp gitti bu zâtı ziyârete. Hediye olarak da, bir kap “pekmez” götürüyordu.   Bir müddet sonra dinlenmek için oturdu bir yerde. Sonra kalkıp yoluna devam etti.   Ama hediye pekmezi unutmuştu oracıkta.   Epey gittikten sonra hâtırladı. Ama geri de dönmedi. Nihâyet vardı mübârek zâtın huzûruna.   Attâr … Devamını oku