Resimli seccade ve elbise kullanmak

Üzerinde Kâbe, cami resmi veya yazı bulunan seccadeleri namaz kılmak için yere sermek caiz değildir.  Sual: Elbise, seccade, mendil veya bunun gibi şeylerde resim olmasının dinen mahzuru var mıdır?   Cevap: Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri;   “Üzerinde canlı resmi bulunan mendil, para gibi şeyleri kullanmak câizdir. Zira böyle şeyler mühândırlar, muhakkardırlar, muhterem değildirler” buyurmuştur. El-fıkh-u alel-mezâhibil-erbe’ada … Devamını oku

İmanı gidene, mürtet denir!

Mürtedin, mürtet olmadan önceki ibadetleri ve sevapları yok olur.        Sual: Bir Müslüman, imanı gideren bir şey yapınca veya söyleyince, bu Müslümanın imanı hemen gitmiş olur mu?   Cevap: Müslüman, imanın yok olmasına sebep olacağı söz birliği ile bildirilmiş olan şeyleri amden, istekle söyler veya yaparsa, kâfir olur. Buna Mürtet denir. Mürtedin, mürtet olmadan önceki ibadetleri … Devamını oku

Eshâb-ı kiram kitap yazmamıştır!

Eshâb-ı kiram, İslamiyeti bildirmek için, uzak memleketlere dağıldılar. Bunun için, kitap yazmaya vakit bulamadılar.       Sual: İlk Müslüman olan Eshab-ı kiram, Peygamber Efendimizi görmüş, sohbetlerinde bulunmuş olmalarına rağmen kitap yazmamalarının sebebi ne idi?   Cevap: İslam dininin inançlarını, emirlerini ve yasaklarını doğru olarak bildiren binlerle kıymetli kitap yazılmış, bunların çoğu yabancı dillere çevrilerek, her memlekete … Devamını oku

Ölüye eziyet, canlıya eziyet gibidir!

Canlıya eziyet veren şey, ölüye de verir. Bunun için, meyyit çok soğuk ve çok sıcak su ile yıkanmaz.        Sual: İnsan diri iken kendisine sıkıntı, eziyet veren şeyler, ölüdüğünde ve kabre konduğunda da kendisine sıkıntı ve eziyet verir mi?   Cevap: Canlıya eziyet veren şey, ölüye de verir. Bunun için, meyyit çok soğuk ve … Devamını oku

Dualar, bildirilen zamanda okunmalıdır

Peygamber Efendimizin bildirdiği âyet-i kerîmeleri ve duaları, belli vakitlerinde okumalıdır.       Sual: Kitaplarda belli vakitlerde okunması bildirilen sure ve duaları, bildirilen o vakitlerde mi okumak gerekir?   Cevap: Bu konuda Abdullah-i Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:   “Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirdiği âyet-i kerîmeleri ve duaları, belli vakitlerinde okumalıdır. Bunlar ve nafile namazlar, … Devamını oku

Çıplak olarak namaz kılmak

Çıplak kimsenin de, namazı vaktinde kılması, kazaya bırakmaması lazımdır. Sual: Namaz için örtülmesi gereken yerlerini örtecek bir elbise veya örtü bulamayan bir kimse, namazını nasıl kılar, kazaya bırakabilir mi?   Cevap: Avret yerini örtmekten aciz kalan bir kimse, namazda oturduğu gibi veya daha iyisi, ayaklarını kıbleye uzatıp, elleri ile önünü örtüp, ima ile kılar. Çünkü, avret … Devamını oku

Hadislerle bildirilen ilimler

Ehl-i sünnet âlimleri “Tekrar edilmişlerden başka, on bin kadar hadis-i şerif vardır” buyuruyor.   Sual: Hadis-i şerifler hangi ilimleri içine almakta ve ana hatları ile bunlar nelerdir?   Cevap: Ehl-i sünnet âlimleri; tekrar edilmişlerden başka, on bin kadar hadis-i şerif vardır. Tekrar edilenleri de sayarsak, milyonu aşmaktadır buyuruyor. Bütün bu hadis-i şerifler, on iki ilmi bildirmektedirler ki bunlar … Devamını oku

Dünya işleri, ibadetlere mâni olmamalı

“Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hatırlamanıza mâni olmasın!”       Sual: İş sebebiyle, namazları ve diğer ibadetleri vaktinde yapmamak, geciktirmek, sonraya bırakmak, dinen uygun olur mu?   Cevap: Bu konuda Kimyâ-i se’âdet kitabında deniyor ki:   “Dünya işleri, ahıret için çalışmaya mâni olmamalıdır. Ahıret için ticaret yeri camilerdir. Münâfıkûn sûresi, 9. âyet-i kerimesinde meâlen;   … Devamını oku

Kur’ân-ı Kerimde bildirilen konular

Kur’ân-ı Kerim; dünyada ve ahırette saadete kavuşmak için, nasıl yaşamak lazım olduğunu öğretmektedir.     Sual: Kur’ân-ı Kerimde ana hatları ile bildirilen temel konular nelerdir?   Cevap: Kur’ân-ı kerimde beş ilim vardır ki bunlar sırasıyla şöyledir:   1-Mahlukları, yaratılanları inceleyerek, Allahü teâlânın var olduğunu ve bir olduğunu anlamayı göstermektedir. Fen bilgileri bu kısımdadır.   2-Tarihi inceleyerek, … Devamını oku

İslamiyet, hem çalışmayı hem tevekkülü emreder

İtimad-ı nefs, yani kendine güvenmek, tevekkülün tersi ve tevekkülü bozan bir şeydir.     Sual: Bazı din adamı kılığındaki reformistler; “Müslümanlar, rızkın ezelde ayrıldığına inandıkları için çalışmayı lüzumlu görmezler. Nefsine güvenmek ise, insana hayat için mücadele kuvveti verir. Yaşamak istiyorsak, kendimizde itimad-ı nefs hasıl edelim” diyorlar. Bunların bu sözlerinde gerçeklik payı var mıdır?   Cevap: Birinci Cihan … Devamını oku

Farz borcu olanın nafile namazı

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri: “Farz borcu varken, sünnet ile meşgul olmak, ahmaklıktır!”       Sual: Farz namaz borcu olanın kıldığı nafile namazlar kabul olur mu?   Cevap: Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Fütûh-ul gayb kitabın buyuruyor ki:   “Müminin, önce farzları yapması lazımdır. Farzlar bittikten sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nafilelerle meşgul olur. Farz borcu varken, sünnet … Devamını oku

Peygamberlerin ümmetlerini sevmesi

Resulullah Efendimizin sözlerine dikkat eden insaflı bir kimse onun ümmetine olan sevgisini hemen anlar…       Sual: Bir babanın oğlunu sevdiği kadar, Peygamberin de ümmetini sevdiği ve o Peygamberin bildirdiği emir ve yasaklarda faydalar bulunduğu, kesin olarak nasıl, ne şekilde anlaşılabilir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Babanın oğluna olan sevgisi, görünür, tutulur … Devamını oku

Resulullahın sözünde durması

Sevgili Peygamberimiz, verilen sözlerin yerine getirilmesi hususunda da çok titiz davranmışlardır…       Sual: Verilen sözü yerine getirmenin güzel bir huy olduğu herkesçe bilinmektedir. Peygamber efendimiz her verdiği sözü yerine getirir miydi?   Cevap: Bütün güzellikleri, üstünlükleri kendisinde toplayan Resulullah Efendimiz (sallallahü alayhi ve sellem) âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Daha doğrusu onu böyle üstün ve güzel … Devamını oku