Dünya işleri, ibadetlere mâni olmamalı

“Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hatırlamanıza mâni olmasın!”       Sual: İş sebebiyle, namazları ve diğer ibadetleri vaktinde yapmamak, geciktirmek, sonraya bırakmak, dinen uygun olur mu?   Cevap: Bu konuda Kimyâ-i se’âdet kitabında deniyor ki:   “Dünya işleri, ahıret için çalışmaya mâni olmamalıdır. Ahıret için ticaret yeri camilerdir. Münâfıkûn sûresi, 9. âyet-i kerimesinde meâlen;   … Devamını oku

Kur’ân-ı kerimde bildirilen konular

Kur’ân-ı kerim; dünyada ve ahırette saadete kavuşmak için, nasıl yaşamak lazım olduğunu öğretmektedir.       Sual: Kur’ân-ı kerimde ana hatları ile bildirilen temel konular nelerdir?   Cevap: Kur’ân-ı kerimde beş ilim vardır ki bunlar sırasıyla şöyledir:   1-Mahlukları, yaratılanları inceleyerek, Allahü teâlânın var olduğunu ve bir olduğunu anlamayı göstermektedir. Fen bilgileri bu kısımdadır.   2-Tarihi … Devamını oku

Hadis-i şerifi rehber edinmek

“Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Âhıret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış!..”           Sual: Bir Müslümana, hayatı boyunca kendisine rehberlik eden hadis-i şerifler var mıdır?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Şiblî hazretleri buyuruyor ki:   “Dörtyüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadis-i şerif öğrendim. Bütün bu hadislerden bir tanesini seçip … Devamını oku

İnsanların geçimlerine yardımcı olmak

Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmayı nasip etmesi, pek büyük bir nimettir!       Sual: İnsanların terbiyesinde, nafakalarını temin etmekte yardımcı olmak da sevap mıdır?   Cevap: Bu konuda, İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:   “Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmayı, çok kimsenin ihtiyaçlarını sağlamasını nasip etmesi, çok … Devamını oku

Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikretmeli

“Pazarda çok kimse vardır ki, sofiler halkasında oturanlardan daha kıymetlidir.”       Sual: Çarşıda, pazarda, iş yerinde çalışırken, salevat, kelime-i tevhid ve benzeri tesbihleri söylemenin mahzuru olur mu?   Cevap: Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i se’âdet kitabında deniyor ki:   “Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikir, tesbih etmeli, her an Onu hatırlamalıdır. Dili ve kalbi boş … Devamını oku

Nefse mi, Allaha mı güvenmelidir?

İtimad-ı nefs, yani kendine güvenmek, tevekkülün tersi ve tevekkülü bozan bir şeydir.           Sual: Bazı din adamı kılığındaki reformistler; “Müslümanlar, rızkın ezelde ayrıldığına inandıkları için çalışmayı lüzumlu görmezler. Nefsine güvenmek ise, insana hayat için mücadele kuvveti verir. Yaşamak istiyorsak, kendimizde itimad-ı nefs hasıl edelim” diyorlar. Bunların bu sözlerinin gerçeklik payı var mıdır? … Devamını oku

İslamiyet, kılıç zoruyla yayılmadı

“Hıristiyanlar, cizye ismindeki beş-on kuruşa tamah ederek İslamiyeti kabul ettiler” demek ahmaklıktır!       Sual: Hıristiyanlar, İslamiyetin yayılmasının, kılıç zoru ile olduğunu iddia etmektedirler. Bunun gerçeklik payı var mıdır?   Cevap: Konu ile alakalı olarak Diyâ-ül Kulûb kitabında deniyor ki:   “Sadece kılıç korkusu ile din değiştirmek kolay olsaydı, Katolikler ile Protestanlar arasında, milyonlarca insanın katledilmesine, öldürülmesine … Devamını oku

Fitneler çoğaldığında

Fitnelerin yayıldığı, fesatların çoğaldığı zamanlar, tövbe ve istiğfar zamanıdır!..       Sual: Din kitaplarında ahir zamanda fitneler çoğalır deniyor böyle fitne zamanlarında nasıl hareket etmelidir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   “Hadis-i şerifte; (Yeryüzünü küfür kaplamadıkça ve her yerde küfür ve kâfirlik yapılmadıkça, hazret-i Mehdi gelmez) buyuruldu. Bundan anlaşılıyor ki, hazret-i Mehdî çıkmadan … Devamını oku

En büyük hırsız!..

“Rüküda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını Allahü teâlâ kabul etmez.”       Sual: Bir hadiste en büyük hırsızın namazından çalan olduğu bildiriliyor. Namazdan nasıl çalınır, bu ne demektir?   Cevap: Bu konuda İmâmı- Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:   Bu zamanda insanların çoğu namaz kılmakta gevşek davranıyor. Tadil-i erkana ehemmiyet vermiyorlar. Peygamberimiz … Devamını oku

Farz borcu olanın nafile namazı

Farz borcu varken, sünnet ile meşgul olmak, ahmaklıktır! Farz borcu olanın sünnetleri kabul olmaz.       Sual: Farz namaz borcu olanın kıldığı nafile namazlar kabul olur mu?   Cevap: Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Fütûh-ul gayb kitabın buyuruyor ki:   “Müminin, önce farzları yapması lazımdır. Farzlar bittikten sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nafilelerle meşgul olur. Farz borcu … Devamını oku

Ehl-i sünnetin itikatta imamı

Ebû Mensûr-i Mâtürîdî ve Ebül-Hasen-i Eş’arî hazretleri, Ehl-i sünnetin itikatta mezheb imamlarıdır.       Sual: İtikat imamlarından Muhammed Maturidi hazretlerinin kabrini, İhlas Holding, Yahudilerden satın alarak mı yaptırdı?   Cevap: İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metotlar koyduğu gibi, Resulullah efendimizin ve Eshab-ı kiramın bildirdiği itikat, iman bilgilerini de topladı … Devamını oku

‘Allah aşkına’ diyerek istemek

“And vererek, mesela Allah aşkına diyerek bir kimseden dünyalık bir şey istemek caiz değildir.”       Sual: Herhangi bir kimseden, Allah aşkına, Allah hakkı için şunu ver veya yap diye istekte bulunmanın, dinen bir mahzuru var mıdır?   Cevap: Hadîkada konu ile alakalı olarak deniyor ki:   “And vererek, mesela Allah aşkına diyerek bir kimseden dünyalık bir … Devamını oku

Nasihat kabul etmek güçtür

“Nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir!..”        Sual: Genelde, insanlara hatta kendi yakınlarına bile dinin bir emri hatırlatıldığında, nasihat edildiğinde hemen itiraz ediliyor. Bunun sebebi ne olabilir?   Cevap: Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:   “Nasihat vermek kolaydır, nasihat kabul etmek ise güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, … Devamını oku