Zevk için çok yaşamayı istemek!

Tûl-i emel sahibi, hep dünya malına ve mevkisine kavuşmak için ömrünü harcar, ahıreti unutur!..       Sual: Bir kimsenin, dünyada zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemesi dinen mahzurlu mudur?   Cevap: Zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemeye, “tûl-i emel” denir. İbadet yapmak için, çok yaşamayı istemek, tûl-i emel olmaz. Tûl-i emel sahipleri, … Devamını oku

Menfaat için iyilik yapmak

Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için iyilik yapmak, riya olur.       Sual: Herhangi bir kimseye, onun kendisini övmesi veya ondan bir şeyler elde etmek niyeti ile iyilik yapmanın dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?   Cevap: Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için, dünyâ işleri ile, onlara iyilik yapmak, riya olur. İbadet ile olan riya … Devamını oku

Bütün iyilikler, İslamiyetin içindedir

Eski dinlerin, görünür, görünmez bütün iyiliklerini, İslamiyet, kendinde toplamıştır.       Sual: Bütün güzellikler, iyilikler, insanlara faydalı olan şeylerin hepsi, İslam dininin içinde var mıdır?   Cevap: Bu konuda Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri Râbıta-i şerîfe kitabında buyuruyor ki:   “İslam dini, Allahü teâlânın, Cebrail ismindeki melek vasıtası ile, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselama gönderdiği, insanların, dünyada … Devamını oku

İbadetlerini âdet olarak yapanlar!

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde Furkân sûresinde, bir Müslümanın nasıl olması icab ettiğini beyan buyurmuştur.        Sual: İbadet ettiği hâlde, ahlakı, huyu güzel olmayan kimse, hakiki bir Müslüman sayılabilir mi?   Cevap: Hakiki Müslüman olmak demek, yalnız âdete tabi olarak ibadet etmek değil, İslamın emrettiği güzel ahlakı edinerek, insanlık vazifelerini yaparak, ruhen de tertemiz olmak … Devamını oku

İslamiyetten önceki Arap yarımadası

Arabların kimi Hıristiyan, kimi Yahudi, ekserisi de putperest olmuştu!..       Sual: İslamiyet gelmeden önce, Arap yarımadasındaki insanların, inanışları ve bilgileri nasıldı?   Cevap: Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ kitabında diyor ki:   “İsa aleyhisselam göğe çıkarıldıkdan kırk sene sonra Romalılar Kudüs’e saldırdılar, Yahudilerin kimini öldürdüler, kimini esir aldılar. Kudüs’ü yağma ettiler, yakıp yıktılar. Tevratları … Devamını oku

‘Salih kulların hürmetine’ demek

Allahü teâlânın sevdiklerine verdiği hak ve hürmet için, Allahü teâlâya dua etmek caizdir.       Sual: ‘Peygamberlerin, salih kulların hatırına, hürmetine…’ diyerek dua etmek mahzurlu mudur?   Cevap: Bu konuda Hadîkada deniyor ki:   “Dua ederken, Peygamberlerin hakkı için veya diri yahut ölü olan bir velinin hakkı için diyerek, Allah’tan bir şey istemek tahrimen mekruhtur. … Devamını oku

Peygamber efendimiz işitir

Hadis-i şerifte “Vefatımdan sonra da, diri iken olduğu gibi işitirim” buyuruldu.       Sual: Peygamber efendimizin, vefatından sonra kendisi için söylenen salevatları işitmez diyenler oluyor. Bunların söylediklerinde doğruluk payı var mıdır?   Cevap: Resulullah efendimizin, kabrinde, bilinmeyen bir hayat ile diri olduğunu bildiren çok hadis-i şerif vardır.   (Kabrim başında söylenen salevatı işitirim. Uzaktan söylenen salevat bana … Devamını oku

Peygamberleri şehit ettiler

Sual: Yahudilerin kendilerine gönderilen Peygamberlere eziyet ettikleri hatta öldürdükleri doğru mudur?   Cevap: Yahudiler, Yakub aleyhisselâmın oniki oğlundan türemişlerdir. Yakub aleyhisselâmın adı İsrâîl olduğu için, bunlara “Benî İsrâîl”, yani İsrâîl oğulları denildi. İsrâîl, Abdullah demektir. Musa aleyhisselâm Tûr Dağı’na gidince, bunlar dinden çıktı. Buzağıya taptı. Sonra pişman olup tövbe ettikleri için, Yahudi denildi. Yahudi, hidayeti, doğru … Devamını oku

Evliyanın yanına defnedilmek

Hazreti Hüseyin’in türbesinden iki bin adım uzakta defnedilen biri affa kavuştu.       Sual: Evliya kulların yanına defnedilmenin faydası olur mu?   Cevap: Zübde-tül-makâmât kitabında konu ile alakalı olarak şöyle buyurulmaktadır:   Bakara suresinin 237. âyetinde meâlen; (Eğer affederseniz, takvaya daha yakın olur) ve Nisâ suresinin 48. ve 116. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ, dilediğinin, şirkten yani küfürden gayri … Devamını oku

Abdest, gusül ve teyemmümün faydaları

Abdest ve guslün bedenî faydalarının yanında, ruh sağlığı yönünden de faydası çoktur.       Sual: İbadet maksadıyla alınan abdestin, guslün ve su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmümün, insan bedenine, insan sağlığına ne gibi faydaları vardır?   Cevap: İbadet maksadıyla yapılan abdest ve gusül, beden sağlığımız için pek çok faydaları hasıl etmektedir. Bedeni faydalarının yanında, … Devamını oku

Dinin temel direği, fıkıhtır

“Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan, dinden çıkar, Zındık olur!”       Sual: Dinimizi doğru öğrenebilmek için, İslami ilimler içinde, bir Müslüman için en kıymetli ve en lüzumlu ilim hangisidir?   Cevap: Tefsir, hadis ve kelam ilimlerinden sonra, en şerefli ilim fıkıh ilmidir. Fıkıh bilgisi okumak, geceleri nafile namaz kılmaktan daha sevaptır. Âlimlerden okumak da, yalnız … Devamını oku

Teyemmüm yapmadan su aramalıdır

Suyunun bittiğini zanneden kimse, namazdan sonra suyunu görse, teyemmüm ile kıldığı namazı iade eder.       Sual: Teyemmüm yapmadan su aramak gerekir mi, gerekirse arama mesafesi ne kadar olacaktır ve namaz vakti girmeden de teyemmüm yapılabilir mi?   Cevap: Teyemmüm edilebilecek şey ile teyemmüm edilemeyecek şey karışık ise, yarıdan çok olanın ismi verilir. Teyemmümü, namaz … Devamını oku

İslam âlimlerinin yazdıkları nasihattir

“Bu nasıl imandır? Nasıl Müslümanlıktır? Ne kitaptan, ne sünnetten nasihat alınıyor!..”       Sual: İslam âlimleri, din büyükleri, dinin emir ve yasaklarını, sözle ve yazı ile bildirerek, talebelerine ve sevenlerine hep nasihat etmişler midir?   Cevap: Evet hep nasihat etmişlerdir. Mesela Muhammed Ma’sûm hazretleri Mektûbât kitabında, sevenlerine hitaben, nasihat olarak buyuruyor ki:   “Yazıklar olsun, … Devamını oku