Peygamber Efendimizin vefâsı

Sual: Yapılan iyilikleri unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette bu güzel huy, Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber Efendimizde nasıldı? Cevap: Peygamber Efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı. Resulullah efendimiz cömert idi. Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana gelmektedir. Bunlardan birisi de vefâdır. Vefâ, tanıdıklara, yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı olmaktır. Peygamber Efendimiz cömert oldukları … Devamını oku

Peygamber Efendimizin şefaati

Sual: Peygamberlere şefaat izni verileceği kitaplarda yazılı. Peygamber efendimiz de ümmetine şefaat edecek mi ve kimler bu şefaatten faydalanacaktır? Cevap: Mahşer günü, kabrinden ilk önce Resulullah efendimiz kalkacaktır. Üzerinde Cennet elbisesi bulunacaktır. Burak isimli bir hayvan üzerinde mahşer yerine gidecektir. Peygamber efendimizin elinde Livâ-ül-hamd denilen bayrak olacaktır. Peygamberler dahil bütün insanlar bu bayrağın altında duracaktır. … Devamını oku

Peygamber efendimizin üstünlükleri

“Mahluklar içinde ilk olarak Muhammed aleyhisselamın ruhu yaratılmıştır.”   Süal: Peygamber efendimizin, yaratılanların en üstünü olduğu, dost ve düşman tarafından bilinmektedir. Peki bu üstünlükler ana hatları ile nelerdir? Cevap: Resulullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) üstünlüklerinden, faziletlerinden bazısı, kitaplarda şöyle bildirilmektedir: Mahluklar içinde ilk olarak Muhammed aleyhisselamın ruhu yaratılmıştır. Allahü teâlâ, Onun ismini Arşa, Cennetlere ve … Devamını oku

Kabre elleri sürmek ve öpmek

Sual: Kabirler ziyaret edilirken, kabre elleri sürmenin ve öpmenin dinimiz açısından mahzuru olur mu? Cevap: Konu hakkında Fetâvâ-yı Hindiyye’de deniyor ki: “Yaşlı kadınların ve erkeklerin kabir ziyareti sünnettir. Evde ve kabir başında Kur’ân-ı kerim okuyup, sevabını ruhlarına hediye etmeli ve onlara dua etmelidir. Kabri elleri ile mesh etmek, kabri öpmek, Hıristiyanlık âdetidir. Ananın, babanın kabrini … Devamını oku

İnsanlardan utanarak günahı terk etmek!

Sual: Günah işlemeyi, insanların ayıplamalarından korkulduğu için mi yoksa Allah için mi terk etmelidir? Cevap: Günah işleyecek kimsenin, bu günahtan vazgeçmesi, ya Allahü teâlâdan korktuğu veya insanlardan hayâ ettiği, utandığı yahut da başkalarının yapmasına sebep olmamak için olur. Allahü teâlâdan korkarak terk etmenin alameti, o günahı gizli olarak da işlememektir. İnsanlardan hayâ etmek, utanmak, onların kötülemelerinden korkmak … Devamını oku

Eshâb-ı kiram üç kısımdır

Sual: Peygamber efendimizi görüp Müslümanlar olanlar, hep aynı şehirden mi idi veya kaç kısımda toplanmaktadır? Cevap: Bu konuda Mir’ât-ı kâinât kitabında deniyor ki: “Âlimlerimiz, Eshâb-ı kiramı üç kısma ayırmıştır: Birinci kısım, Muhâcirîn olup, Mekke alınıncaya kadar, Mekke’den veya başka yerlerden Medîne-i münevvereye hicret eden Müslümanlardır. Talha ile Zübeyr radıyallahü anhümâ, Muhâcirînin büyüklerindendir. İkinci kısım, Ensâr-ı kiram … Devamını oku

Camilerde değişiklik yapmak!

Sual: Bazı camilere sandalyenin yanı sıra masa bile koyanlar olmuştur. Camilere böyle masa, sandalye koymak, dinimiz açısından uygun mudur? Cevap: Gayr-i müslimler, Müslümanları Hıristiyan yapmaya, camileri kiliseye çevirmeye uğraşıyorlar!.. Bu işi sinsice yapabilmek için, Müslüman görünüyorlar. Camilere ileride masa sokabilmek için, secde yerlerini biraz yükseltmekle işe başlıyorlar. Basılan yere baş konulmaz, hastalık olur diyorlar. Secde yerlerini … Devamını oku

Yatağa girince Kur’ân okumak

Sual: Bir kimse, akşam yatağa girdiği zaman, yattığı yerde Kur’ân-ı kerimdeki sure ve âyetleri okuyabilir mi? Cevap: Bu konuda Halebî-yi kebîrde deniyor ki: “Yan yatarak ayakları birbirine bitiştirip, Kur’ân-ı kerimi, içinden ezbere okumak veya yürüyerek, iş görerek, kabir başında oturup okumak caizdir. Kitap okuyan, yazan, iş yapan yanında Kur’ân-ı kerim okumaya başlamak, onlar dinlemedikleri zaman günah … Devamını oku

Yemeğe besmele ile başlamalı

Sual: Yemek yemeye veya su içmeye başlarken besmele okumak, dinimizin emri veya tavsiyesi midir? Cevap: Yemeye ve içmeye başlarken, besmele okumalıdır. Yemek ve içmek sonunda ‘Elhamdülillah’ demelidir. Bunları söylemek, yemekten önce ve yemekten sonra el yıkamak, sağ el ile yemek, sağ el ile içmek sünnettir. Resûlullah efendimizin yemekten sonra okuduğu ve okunmasını emir ettiği dualar, Şir’at-ül-islâm … Devamını oku

Dua; lafzi ve fiilî olarak iki türlüdür

Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz…   Sual: Dua ne demektir ve  dua yalnızca dil ile mi yapılır? Cevap: Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz buyurulmuştur. Dua; lafzi ve fiilî olmak üzere iki türlüdür: 1-Lafzi dua; Allahü teâlâdan lafız, söz ile istemektir. Bu duanın kabul olması için … Devamını oku

Secde, sert yere yapılır

Pirinç, darı, keten tohumu gibi kaygan şeyler üzerine secde sahih olmaz.   Sual: Namaz kılarken, secdeye gidildiğinde, dizlerin veya ellerin yere konulmasında bir sıra, bir öncelik var mıdır ve secde yumuşak bir şey üzerine yapılabilir mi? Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki: “Secde yaparken, önce iki diz, sonra iki el, sonra burun ve … Devamını oku

“Onları incitenleri, Allahü teâlâ sevmez!”

Eshâb-ı kiramın her birini sevmemiz, hepsine saygı göstermemiz lazımdır…   Sual: İlk Müslümanlar olan Eshab-ı kiramın hepsini sevmek mi gerekir? Cevap: İbni Hacer Heytemî hazretleri zamanında, Hindistan’da âlimler çok olduğu hâlde, bazı sapıklar, Eshâb-ı kirama dil uzatıyorlardı. O zaman, Hint Sultanı Hümâyûn Şâh  olup, dinini çok sever, ihsanı ve adaleti ile Müslümanlara iyilik ederdi. İşte böyle … Devamını oku

Emrinizdekileri ateşten koruyunuz!

Bir babanın, evladını Cehennem ateşinden koruması, dünyâ ateşinden korumasından daha mühimdir.   Sual: Müslüman bir erkeğin, kendini, evli ise hanımını, çocuklarını ve yakınlarını ateşten koruması, her şeyden daha mı önemlidir? Cevap: Dîn-i islamın temeli, imanı, farzları ve haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslamiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, … Devamını oku