Adalet üçe ayrılır

“Adalet üçe ayrılır: Birincisi, Allahü teâlâya kulluk etmektir. Adalet için sahibinin hakkını gözetmek icab eder.”   Sual: Adalet, sadece insanların kendi aralarındaki görüşmelerde, alışverişlerinde, birbiriyle olan muamelelerinde mi olur? Cevap: Ahlâk-ı alâî kitabında, bu konuda deniyor ki: “Adalet üçe ayrılır: Birincisi, Allahü teâlâya kulluk etmektir. Allahü teâlânın merhameti, nimetleri, ihsanları, her mahluka yayılmıştır. Nimetlerinin en büyüğü, kullarına … Devamını oku

Namaz bitince yapılanlar

Selamdan sonra, “Allahümme entesselâmü ve minkes-selâmü tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm” denir…   Sual: Namazı bitirince mesela öğle namazının son sünnetini de kıldıktan sonra, neler okunur, bu okunanların bir sırası var mıdır, nelere dikkat edilmelidir? Cevap: Bu konuda Miftâh-ul Cennet kitabında namazın adâbı anlatılırken buyuruluyor ki: “1-Yalnız kılmış olan veya imamla kılan kimse, selamdan sonra, Allahümme entesselâmü ve … Devamını oku

Her fırka, kendini doğru sanır

Hadis-i şerifte, Müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirildi.    Sual: Zamanımızda Müslüman ismi ile birçok fırka türedi ve kendilerinin doğru yolda olduğunu söylemektedir. Bunların içinde doğru olanları nasıl bilebiliriz? Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki: “Hadis-i şerifte, Müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirildi. Bu yetmişüç fırkadan her biri, İslamiyete uyduğunu iddia etmektedir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bir … Devamını oku

Yapılması emredilenler dört kısımdır

Müslümanlara yapılması emrolunan şeyler, dört kısımdır. Bunlar; farz, vacib, sünnet ve nafiledir.   Sual: Bir Müslümanın yapması gereken emirler ve bunların hükümleri, isimleri nedir? Cevap: İbni Âbidînde bu konuda buyuruluyor ki: “Müslümanlara yapılması emrolunan şeyler, dört kısımdır. Bunlar; farz, vacib, sünnet ve nafiledir. Allahü teâlânın açık olarak bildirdiği emirlerine Farz denir. Açık olmayıp, zan ederek anlaşılan emirlerine Vacib denir. Farz veya … Devamını oku

Zekât ve adakta vekilin durumu

Zenginin vekili, zekâtı, zenginin emrettiği kimseye verir, başkasına veremez.   Sual: Zengin bir kimse, zekâtını vermek için, adak sahibi de adağını hâlletmek için birini vekil etse, bu vekil olan şahıs istediği gibi hareket edebilir mi? Cevap: Zenginin vekili, zekâtı, zenginin emrettiği kimseye verir, başkasına veremez. Eğer başkasına verirse veya kaybederse, öder. Vasiyet edilen şeyler de böyledir. … Devamını oku

Allahü teâlâyı dünyada görmek!..

Allahü teâlâ, mahluklarının hiçbirisine girmez. Fakat mahluklarının bazısında Onun nurları zuhur eder.       Sual: Allahü teâlâ sadece Cennette mi görülecektir, dünyada  görmek mümkün değil midir?   Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bu konuda  buyuruyor ki:   “Cennet de, her şey gibi, Allahü teâlânın mahlukudur. Allahü teâlâ, mahluklarının hiçbirisine girmez, birinde bulunmaz. Fakat mahluklarının bazısında Onun … Devamını oku

İtikatları bozuk olanların durumu

Yetmişiki fırkada olanlar Cehenneme girecektir. Fakat hiçbiri orada sonsuz kalmayacaktır.       Sual: İtikadında, imanında bozukluk olanlar, inkâr edenler gibi, sonsuz olarak mı Cehennemde kalacaktır?   Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:   “Hadis-i şerifte bu ümmetin yetmişüç fırkaya ayrılacağı, bunlardan yetmişiki fırkanın Cehenneme gidecekleri bildirildi. Bu hadis-i şerif, … Devamını oku

Peygamber efendimizin tefsiri

Ubeyy bin Kâ’b hazretleri bir gün Resulullah efendimizden “Vel-Asr” suresinin tefsirini sual eder…   Sual: Peygamber efendimizin, Kur’ândaki âyetleri hiç tefsir ettiği, açıkladığı olmuş mudur? Cevap: Menâkıb-ı Çihâr Yar-i Güzîn kitabında Eshab-ı kiramdan Ubeyy bin Kâ’b hazretlerinden şöyle nakledilmektedir: “Bir gün Vel-Asr suresini, Resulullah efendimizin huzurunda okudum. Bitirince; -Ya Resulallah! Lütfeyleyip, bu surenin tefsirini beyan buyurur musunuz? diye arz edince, Resûlullah efendimiz … Devamını oku

Gayr-i müslimlerin âdetlerini yapmak

Noel ve Nevruz gibi günlerde bayram yapmamızı isteyenlere aldanmamalıdır!..   Sual: Gayr-i müslimlerin kullandıkları eşyaları, aletleri kullanmanın ve âdetlerini yapmanın bir mahzuru var mıdır? Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki: “Kâfirlerin yaptıkları ve kullandıkları şeyler iki kısımdır: Birisi, âdet olarak, yani her memleketin âdeti olarak yaptıkları şeylerdir. Bunlardan, haram olmayıp, insanlara faydalı olanları yapmak ve kâfirlere … Devamını oku

İsyan edenlere ses çıkarmamak!

Âlim olmayan kimse, bid’at sahipleri ile münakaşa etmemeli, onlardan uzaklaşmalı, görüşmemelidir.   Sual: Bazı kimseler, “İsyan eden, günah işleyenlere ses çıkarmamalı, kimseye karışmamalı” diyor. Bu sözün doğruluk payı var mıdır? Cevap: Bu konuda Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri Gunyet-üt-tâlibîn kitabında, emr-i ma’rufu anlatırken; “Bir kimse, bir günah işleyeni görüp de menedince, kendine zarar gelme ihtimali bulunduğu zaman, acaba … Devamını oku

Hem yemin, hem nezir olabilir

Nezir yani adak, bir ibadettir. Nezredilen yerine getirilmezse, günah olur.   Sual: Bir kimse, aynı anda, aynı şey için hem yemin hem de adak diye olmasını niyet edebilir mi? Cevap: Nezir yani adak, bir ibadettir. Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek ve başka ibadetler nezir olunur. Nezrin yerine getirilmesini İslamiyet emretmektedir. Nezredilen yerine getirilmezse, günah olur. Nezir, … Devamını oku

Gayr-i müslimlerin kestiğini yemek

İslamiyete uygun kesilmeyen hayvan leş olur. Bunun etini yemek ve satmak haram olur.       Sual: Bir Müslüman, gayr-i müslimin kestiği hayvanın etini satın alıp yiyebilir mi?   Cevap: Bu konuda  Hindiyyede, Zebâih bahsinde deniyor ki:   “Müslümanın veya Ehl-i kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini veya bir sıfatını, herhangi bir lisan ile söyleyerek, kestiği yenilir. Müşrikin … Devamını oku

Her şeyin bir yaratıcısı vardır

Rum papazlarının cevap veremediği ateisti Ahmed Nişâpûrî hazretleri susturdu!..   Sual: Çevremizdeki bazı kimseler, her şey kendiliğinden olmuştur, bunların bir yaratıcısı yoktur diyor. Bunlara nasıl bir cevap vermelidir? Cevap: Konu ile ilgili olarak İslam âlimlerinden Muhammed Rebhâmî hazretleri, Riyâd-ün-nâsıhîn kitabında şöyle bir hadise anlatmaktadır: “Zâd-ül-mukvîn kitabında diyor ki: Rum kayseri (hükümdarı) 7. Abbasi halifesi Me’mûn bin Hârûn’a bir haberci gönderdi. … Devamını oku