İbâdetlerin hülâsası: Namaz

Namazın içinde, tekbîr, tevhîd, tesbîh, hamd, şükür, hürmet, tevâzu bulunmaktadır. Böylece bütün bedenî ibâdetlerin hülâsası olmaktadır. Namaz, Allah’ın yüce şânını ve sonsuz kudretini terennüm eden en güzel şekil ve kelimelerden meydana gelmiştir: Namazın içinde, tekbîr, tevhîd, tesbîh, medh ü senâ, hamd, şükür, hürmet, tevâzu, tazarru ve niyaz, bütün müminlere hayır dua, Peygamberimize salât ü selâm … Devamını oku

Namaz müminin mîracıdır

Namaz, Allah’ın yüce şânını ve sonsuz kudretini terennüm eden en güzel şekil ve kelimelerden meydana gelmiştir. Namaz, kulun günde beş defa Rabbinin huzuruna çıkması, divanında durması demektir. Bu yüce divanda, arada hiçbir vasıta olmadan her türlü dilek ve ihtiyacını, kul, bizzat Allah’a arz eder, O’na sığınır, yalnızca O’ndan yardım diler. Böylece Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi … Devamını oku

Namaz büyük emirdir!..

Ankebût suresinin 45. âyetinde buyuruldu ki: “Doğru kılınan namaz, insanı pis, çirkin ve yasak işleri işlemekten korur!” Dinimizde, imandan sonra en kıymetli ibadet namaz kılmaktır. Beş vakit namaz dinin direğidir. Namaz ibadetlerin en üstünüdür. İslamın ikinci şartıdır. Allahü tealanın en çok beğendiği ve tekrar tekrar emrettiği şey; beş vakit namazdır. Allahü tealanın, Müslümanlara iman ettikten … Devamını oku

Dünyada beş şey, insanı aldatan boş şeydir!..

“Biliniz ki dünya hayatı, elbette oyun, eğlence, ziynet-süslenmek, aranızda bir övünmek, malı, parayı ve evlâdı çoğaltmaktır…” Hakiki Müslüman, dünyada ve âhirette faydası olmayan şeylerle, boş ve çirkin işlerle meşgul olmamalıdır. Yüce Rabbimiz buyuruyor ki:(Onlar, boş ve çirkin bir söz duydukları zaman ondan yüz çevirirler ve bu sözleri sarf edenlere: “Bizim amellerimiz bize, sizin yaptıklarınız da … Devamını oku

İslâmın, her insandan istediği dört şey vardır

“Ey mesut kardeşim! Bize ve size her şeyden önce lâzım olan; imanı îtikâdı Kitâba [Kur’ân-ı kerîme] ve sünnete uygun olarak düzeltmektir.”       Büyük İslâm âlimi ve hicrî ikinci bin yılının müceddidi İmâm-ı Rabbânî hazretleri (Mektûbât) kitabının 157. Mektûbunda buyuruyor ki:   Ey mesut kardeşim! Bize ve size her şeyden önce lâzım olan; imanı îtikâdı Kitâba [Kur’ân-ı kerîme] ve sünnete … Devamını oku

Dünya ve âhiret saadeti için…

Dünyada ve âhirette saâdete kavuşmak ve dertlerden, belâlardan kurtulmak, nîmetlere kavuşmak için, her gün tevbe etmek lâzımdır.       İnsanın, dünyada ve âhirette saâdete kavuşması için üç şey lâzımdır:   Birincisi, Müslüman olmak lâzımdır. Bir kerre (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah) diyen Müslüman olur.   İkincisi, Müslüman olduğunu tanıdıklara ve meleklere bildirmek için, (Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü … Devamını oku

Kurtuluşun, dünyadaki son sözüne bağlıdır…

Her fırsatta Kelime-i tevhid söylemelidir. Eğer iman bozuksa, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uygun değilse ibadetlerin faydası olmaz, imanla ölmek çok zor olur!       Allahü teâlâ bir hadis-i kudsîde buyurdu ki: (Ben gizli bir hazineydim, bilinmek için mahlûkatı yarattım.) Bunun için herkesin, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah) diyerek, Allaha ve Peygamberine iman etmesini, onları tanımasını istedi. Bu, Müslüman olmanın ilk … Devamını oku

Her gün çok dua ve istiğfar etmelidir…

Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.     Her gün kendimiz ve sevdiklerimiz için çok dua etmelidir. Dua, istemek demektir. Aç bir adamın, iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. İman ile ölenlere hatm-i tehlîl yapmak, yani yetmiş bin Kelime-i tevhîd okuyup, sevâbını rûhuna hediye etmek … Devamını oku

Her zaman çok istiğfâr okumalıdır

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.”       Evliyanın büyüklerinden Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretleri buyuruyor ki:    Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.) Bu fakîr [Muhammed Ma’sûm], her gün, farz namazlardan sonra, üç kerre istiğfâr duası … Devamını oku

Müslüman, her gün imanını tazelemelidir

Her Müslümanın, bilmesi lâzım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günâhtır.        Îman, Muhammed aleyhisselâmın Allahü teâlâdan getirdiği söz birliği ile bildirilmiş olan şeylerin hepsini kalbin tasdîk etmesi, yani inanması demektir. Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, tekrâr dirileceğimize, namaz kılmanın, ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğuna, şarap içmenin, kadınların başlarını, saçlarını, … Devamını oku

İmanı korumak için ne yapmalıdır?

Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azap çeker.       Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine [haramlara] uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir … Devamını oku

Rabbimiz dilediğine iman nasip eder…

Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki: ​”Allah, dilediğine hidayet verir (İslamiyet’e ulaştırır), dilediğini dalalette bırakır.”       Hidayet, hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek, doğru yola iletmek, dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak, yol gösterici, Kur’ân, tevhid gibi anlamlara gelir.Hidayet, doğru yolu gösterme, Allahü teâlânın razı olduğu yolda bulunma, cenab-ı Hakkın insanın … Devamını oku

İslâmiyet ilim dinidir…

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Âlim ile âbid (çok ibadet eden) arasında yüz derece vardır. İki derecenin arası yetmiş senelik mesafedir!”       Kur’an-ı kerim’in birçok yerinde ilim emredilmekte, ilim adamları övülmektedir. Mesela, Zümer Suresi dokuzuncu ayetinde (Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyruluyor. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin ilmi öven ve teşvik buyuran … Devamını oku