Belh şehrinde yaşayan Ahmed bin Hadraveyh hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Hâl ehli bir zât olup kerâmetleri vardı.
Belh şehrinde yaşayıp İbrâhim Edhem hazretleriyle sohbet etti.
Belh emîrinin kızı vardı.
Adı Fâtıma idi.
Çok güzel ve “ihlâs” sâhibiydi.
Ayrıca sâliha bir hanım olup bu zâtın Hak dostlarından olduğunu öğrenmişti. Biriyle haber gönderip; “Beni babamdan iste!” diye ricâda bulundu kendisine.
Kabul etmeyince üzüldü!
Bir yakınına ricâ etti.
Ve onunla kendisine;
“Ben seninle, nefsim için değil, Allah için evlenmek istiyorum. Seni ben, yol kesici değil, Hak yolunu gösteren bir rehber biliyordum, yoksa yanılıyor muyum?” diye haber gönderdi.
Büyük velî haberi aldı.
Çok duygulandı!
Maksadını anladı.
Ve gidip istedi bu kızı babasından. Babası, memnûniyetle verdi kızını bu “Allah dostu”na.
Ve evlendiler.
Sonra hanımını alıp Nişâbur’a yerleşti…
● ● ●
Bir gün bu zâta “Efendim, Sırat köprüsünden rahat geçebilmek neye bağlıdır?” diye sordular.
Cevâbında;
“Dünyâda İslâma uymakta kılı kırk yararcasına titiz davrananlara, Sırat köprüsü o nisbette geniş ve rahat olacak. Aksine gevşek ve sorumsuz davrananlara da o nisbette dar ve sıkıntılı olacaktır” buyurdu.
Abdüllatif Uyan