Tefsîr, hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Künyesi Ebü’l-Hasen, lakabı İlmüddîn’dir. 558 (m. 1163) senesinde Sehâ’da doğdu. 643 (m. 1245)’de Dımeşk’da vefât etti. Tefsîr, hadîs ve fıkıh ilminden başka; kırâat, tecvîd, kelâm, usûl, nahiv, lügat ilimlerinde âlim, edîb ve şâir bir zâttı. Hâfız Ebü’t-Tâhir es-Silefî’den, İskenderiyye’de; Ebû Tâhir bin Avf’dan, Mısır’da; Ebü’l-Ciyûş Asâkir bin Ali’den, Hibetullah el-Busayrî’den, İsmâil İbni Yâsîn’den hadîs-i şerîf işitti. Kırâat ilmini; Ebü’l-Kâsım Şâtıbî’den, Ebü’l-Cûd Gıyâs bin Fâris ellahmî’den, Ebü’l-Fadl Muhammed bin Yûsuf el-Gaznevî’den öğrendi. Rivâyet isnâdlarını; Şam’da Ebü’l-Yemen el-Kindî’den ve Ebü’l-Cûd’dan aldı. Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İlim tahsilini tamamladıktan sonra Dımeşk’a gitti. Orada Benî-Ümeyye Câmii’nde Zekeriyyâ aleyhisselâmın kabri yanında kırk seneden fazla ders verdi. Pekçok kimse ondan ilim öğrendi. Ondan ilim öğrenenlerden bir kısmı şu zâtlardır: Şihâbüddîn Ebû Sâme, Şemsüddîn Ebü’l-Feth, Muhammed bin Ali bin Mûsâ el-Ensârî, Zeynüddîn Abdüsselâm ez-Zevâvî, Reşîdüddîn Ebû Râyidî, Cemâlüddîn, İbrâhim Fâdılîy, Radıyyüddîn Ca’fer bin Debûka, Şihâbüddîn Muhammed bin Mezher, Şemsüddîn Muhammed Dimyâtî ve diğerleri. Kendisinden ilim alanlar sayılmayacak kadar çoktur.
İmâm-ı Zehebî şöyle demiştir: “Kendisinden kırâat ilmi alınan âlimlerden onun gibi çok talebesi olanını bilmiyorum.”
İbn-i Kâdı Şühbe de onun için şöyle demiştir: “Etrâfı talebeler ile dolar taşardı. Çeşitli memleketlerden, talebeler ondan ilim öğrenmek için gelirdi. Dînin emirlerine titizlikle uyardı. Seçkin, mütevâzi, gösterişten uzak, hoşsohbet idi ve nâdir olan şeyler anlatırdı. Keskin zekâ sahibi, kadri bilinen ve hürmet gösterilen bir zât idi.”
İbn-i Hillikân da şöyle kaydetmiştir “Onu Dımeşk’da gördüm, insanlar etrâfına kalabalık bir hâlde toplanmış, ondan kırâat ilmi öğreniyorlardı.
Sırayla okuyorlar, her birine epey bir zaman sonra sıra geliyordu. Ayrıca onu, defalarca, bir hayvana binmiş Sâlihiyyin dağına çıkarken gördüm. Yanında iki üç kişi bulunur, herbiri sırayla bu gidiş esnasında ondan okurlardı. Her biriyle ayrı ayrı ilgilenirdi. Vefâtına kadar, hep ilim öğretmekle meşgûl oldu.”
Zamanının seçkin âlimlerinden olan Ali bin Muhammed Sehâvî hazretleri pekçok eser yazmıştır: “Hidâyet-ül-merâtib” dört cild olup, Zemahşerî tefsîri üzerine yazdığı şerhdir. “Mufassal”. “El-Kevâkib-ül-vükâd fî usûl-iddîn”. Kehf sûresine kadar yazdığı dört cildlik tefsîri, “Sefer-üs-se’âde ve “Sefîr-ül-ifâde” kırâat ilmiyle ilgili “Kasîde-i Şâtıbiyye” üzerine yazdığı şerh en önemli eserleridir. Bunlardan başka, hutbeleri ve şiirleri de vardır.
Vefâtı yaklaştığı sırada söylediği bir şiirin tercümesi şöyledir:
“Dediler ki, yarın âhıret diyarına gideceğiz. Kervan, kurtuluş diyârında olanların menziline ulaşacak, itaat eden kimse onlara kavuşmaktan sevinir. Dedim ki, benim günâhım var, çârem de yok. Hangi yüzle onların arasına katılabilirim? Dediler ki, Allahü teâlâ affeder. Hele de af uman kimseyi…”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 209
2) El-Bidâye ven-nihâye cild-13, sh. 170
3) Bugyet-ül-vuât cild-2, sh. 192
4) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 412
5) Zeyl-i Ravdateyn sh. 177
6) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 222
7) Vefeyât-ül-a’yân cild-3, sh. 340
8) Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-1, sh. 425
9) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) cild-2, sh. 68
10) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-8, sh. 297
11) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 708, 709
ALİ BİN MUHAMMED ES-SEHÂVÎ