AHMED BİN EBÎ TÂLİB SÂLİHÎ (Haccâr İbni Şıhne)

Hadîs âlimi. Künyesi Ebü’l-Abbâs olup ismi, Ahmed bin Ebî Tâlib bin Ebi’n-Nizam Ni’me Hasen bin Ali bin Beyân’dır. 620’li yıllarda doğdu. Taş işçiliği yaptığı için Haccâr, İslâmiyete yaptığı hizmetlerden dolayı da Şihâbüddîn lakabı verildi. Sâlihî nisbet edildi. Babası vâlilik yaptığı için Şıhne, ona da İbn-i Şıhne denildi. Haccâr İbni Şıhne diye bilinirdi. 730 (m. 1329) yılında vefât etti. Şam yakınlarındaki Sâlihiyye’de defnedildi.

Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Temel din bilgilerini öğrenip, yardımcı ilimlerde de bilgi sahibi oldu. İbn-i Zübeydî ve İbn-i Lettî gibi âlimlerden, Bağdad’da; Katî’î, İbn-i Ruzbe ve Kaşgârî’den, Şam’da; Ca’fer bin Ali’den ilim öğrendi. Hadîs-i şerîf ilminde zamanın en ileri gelen âlimlerinden oldu. Gece ve gündüzünü, bütün vakitlerini, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) mübârek sözlerinin doğru olarak nakledilmesi, Allahü teâlânın dîninin yayılması ve doğru öğrenilmesi için harcadı. Şam, Sâlihiyye, Kâhire, Mısır, Ba’lebek ve Humus gibi ilim merkezlerine gitti. Bu şehirlerde tâliblerine hadîs-i şerîf dersleri verdi. Onun bulunduğu şehre, çeşitli yerlerden, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) mübârek sözlerini, ehlinden öğrenmek isteyen talebeler akın akın gelirdi. Talebe gelmediği zaman dağa çıkar, Allahü teâlânın yaratıklarını temaşa eder, ailesinin nafakasını alınteriyle te’min etmek için taş kırardı. Hadîs-i şerîf öğrenmek için gelenler, onu dağ başında bulurlardı. O da hemen işini bırakır, gelenlere ilim öğretirdi. Sıhhatine de çok dikkat eder, her sabah ılık su ile gusl abdesti alırdı. Vücûdu sıhhatli olmayanın, sıhhatli ibâdet yapamıyacağını söylerdi. Yüz yaşlarında iken vefât etti. Vefât ettiği gün hadîs-i şerîf dersi verdi.

İnsanlara olan merhametine, ilminin ve ibâdetinin güzelliğine, ahlâkının yüksekliğine herkes imrenirdi. Beş vakit namazını  cemâatle kılar, az uyur, çok ibâdet ederdi. Ramazan orucundan sonra altı gün de Şevval ayından oruç tutar; “Peygamberimiz ( aleyhisselâm ), Ramazan ayından sonra gelen Şevval ayı içerisinde altı gün oruç tutanın, senenin tamâmını oruçlu geçirmiş gibi sevâb kazanacağını bildirmiştir. Yine Resûlullah ( aleyhisselâm ), müslümanın bir iyiliğine ve bir ibâdetine on sevâb verileceğini bildirmiştir. Buna göre, Ramazan’la beraber altı gün de Şevval ayından oruç tutan kimse, üçyüzaltmış gün, ya’nî bir sene oruç tutmuş gibi sevâb kazanır” buyururdu.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-1, sh. 142

2) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 93


AHMED BİN EBÎ TÂLİB SÂLİHÎ (Haccâr İbni Şıhne)

Kategori içindeki yazılar: HİCRÎ 08.ASIR ÂLİMLERİ